Oray Eğin'dir ne dese yeridir! Buna bir itirazım yok. Şeytanın avukatlığını üstlenmesine, bile bile, yerli yersiz insanların damarına basmasına da yok! Hatta seviyorum onun bu cesur yürek hallerini... İnsanların dilinin altında yatan şeytanı şıp diye ağzından çıkarıvermesini... Kim bilir belki siz Oray'ı seversiniz, belki de tenhada kıstırıp bir kaşık suda boğmak istersiniz. Ya da arkasından saydırıp, yüzüne karşı iltifatlardan bir demet sunabilirsiniz... Bilemem... Ama şunu çok iyi biliyorum. O gece, 'Şarkı Söylemek Lazım'a Sezen Aksu telefonla bağlandığında, orada Oray dışında bulunanların hepsinin sus pus kesilmesine fevkalade şaşırmış, kızmış, topunu defterden silmiş bulunmaktayım.
SEZEN NE YAPMIŞ Kİ? Bir kere Sezen Aksu'nun bir yarışma programına, gecenin köründe bağlanmasına inanamadık, o ayrı. Ama Sezen de haklı! Fuat Güner yıllar sonra "Şinanay benim bestemdi, Onno Tunç'un değil" müjdeleyince "Ölmüş bir insan kendini savunamazdı, benim aramam gerekiyordu" diyerek Sezen Aksu canlı yayına bağlandı. Bu arada beste kimin tartışması sürerken, ben Oray duracak duracak ne patlatacak derdindeydim tabii... Ki mahcup etmedi, fırsat bu fırsat patlatıverdi bombayı. Sezen Aksu'ya "Siz neden medyada bir tabusunuz, kimse sizinle ilgili kötü bir satır yazamıyor, artık maskeler düşsün" dedi. Sanki Sezen Aksu medyayla sessiz bir anlaşma yapmış gibi, insanları tehdit ediyormuş gibi... Köşesini okuyanlar bilir, bu Oray'ın ara ara yazdığı bir fikri, bir komplo teorisi. Saygı duyarız! Duymalıyız. Ama ya orada bulunan sözünü esirgemeyen jüri üyesi Olcayto Ahmet Tuğsuz'u, Sezen bağlanınca dut yemiş bülbüle dönüp kafamızda soru işaretleri bırakan ağabeyimiz Fuat Güner'i (o nasıl bir çark etmeydi), Erol Büyükburç'u, Behzat'ı, mal müdürü gibi boş boş bakan Katarina Zeynep'ine ne oluyor? Cümlesinin elleri armut mu topluyor? Kulakları mı duymuyor? Yoksa reyting patlamasının sevincinden gözleri mi kararıyor? Biri de çıkıp "Sezen Aksu tabuysa, bu ona duyduğumuz sonsuz sevgi ve saygıdan kaynaklanır" diyemedi ya! Ayrıca Sezen Aksu hangi skandala imzasını atmıştır da yazılmamıştır. Kime ne kötülük yapmıştır da, medya tarafından gizlenmiştir. Söylesenize! Yüzüm kızardı, koltuğa gömüldüm, yer yarılsın da içine gireyim istedim o gece. O sadece Sezen Aksu mu ki? O bizim çocukluğumuz, o bizim gençliğimiz, aşklarımız, terk edilmişliğimiz, adını koyamadığımız kederimiz, yalnızlığımızdaki can yoldaşımız, kahırdan ölürken çakkıdı çakkıdı oynayışımız, o bizim hayatımızın dile gelmiş hali. Teşekkürünüz bu mu olacaktı?
OTURUN! SIFIR PUAN 'Şinanay' konusunu bilemem. Onu yargı çözsün. Ama bize müziğiyle en güzel armağanı vermiş, orada bile insanları kırmamak için kullandığı her kelimeyi itinayla seçmiş Sezen Aksu'ya, Sezen Aksumuz'a yakalamışken bel altından vurmaya çalışmak olmadı! Oturun! Sıfır puan! Unutmadan Oray'a küçük bir not; madem yeri geldi söyleyeyim. İki hafta önce "Bir şarkıcının köşe yazarı kızı, jüri koltuğunda oturmak için can atıyor" dedin. Kaçak dövüşmek sana yakışmadı, hadi onu geçtik! Eğer bu fikrini yapımcınız Fatih Aksoy'a söyleseydin; bana 'Şarkı Söylemek Lazım'dan teklif geldiğini ve benim kendi sebeplerimle kabul etmediğimi öğrenirdin. Neyse, yine de canın sağ olsun!
Yayın tarihi: 16 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/16/gny/haber,D87B1EC2C1324E06AE21D441F5DEF489.html
Tüm hakları saklıdır.