Allah'ım bu ne çelişki! Hem 'tektaşımı kendim aldım' diye kasım kasım kasılacaksın, hem de 'romantikkomedi' filmlerine ağlayacaksın! Peki kızım bu işin içinden nasıl çıkacaksın? Bizde yalan yok! Düşündükçe boğazım düğüm düğüm oluyor, avuçlarım terliyor, tırnak etlerimi kemirmekten manikürün hayrı kalmıyor. Bu kafayla gidersek falımızda sperm bankası gözüküyor ey okuyucu! Alın size flaş flaş flaş haber; 'Tektaşını kendisi alanlar çoğalmış!' Deniz Akkaya, Ebru Gündeş, Seda Sayan, Sertab Erener... Hepsi tektaşlarını kendileri almış. Büyük başarı!
OLACAĞI BUYDU ZATEN Ne demek tektaşını kendi almak?; "Param var, romantik klişelere ihtiyacım yok!" demek! "Özgürüm, sadece aşk isterim, beyaz gelinlikle Çırağan Sarayı merdivenlerinden inmek değildir hayalim!" demek! Yersek! Altına imzamı atarım ki; bu kadınların en bağımsızının bile sevgilisinin verdiği tektaş karşısında, eli ayağı kesilir, mutluluktan gözleri parlayıverir. Ama olacağı buydu zaten! Annelerimiz 'Allah hayırlı kısmet nasip etsin' diye diye bu hale geldik işte. Koca eşittir kabus olmaya başladı. Evlenmeyen kıza 'eksik' muamelesi yapıldı. Parayı bulan şehirli kadınlar da ipin ucunu kaçırdı! Bukle bukle saçlı kız Nil Karaibrahimgil de bu işin elebaşılığını yaptı. Nil nereye, şehirli kızlar oraya!
(Ben de dahil) Nil; "Çocuk da yaparım kariyer de" dedi; işyerleri hamile kadından geçilmedi!
HANİ AŞKIN SİMGESİYDİ Nil "Tektaşımı kendim aldım" dedi, kesesine uygun taksiti yakalayan romantik prensini beklemeden, tektaşını parmağına takıverdi. İyi de hani tektaş aşkın simgesiydi? Şimdi çanta alır gibi taksitle tek taş mı almalı? Yoksa işin anlamına saygı mı duymalı? Ya da en doğru soru; kendi aldığım tektaşın, gönlümde var mı anlamı? Yok! Ne kadar özgür kız takılsam da, kapıyı çektiğimle istediğim yere gidip, paşa keyfime göre yaşasam da, hayatıma hiçbir erkeğin karışmasına izin vermesem de itiraf ediyorum; tektaşımı kendim almak istemiyorum! Beri yandan da; o kadar Nil'leştim ki tükürdüğümü yalayamıyorum. Yani dilimde Nil'in şarkısı olabilir, gönlümden geçeni Allah bilir! Çaktınız köfteyi?
Yayın tarihi: 25 Nisan 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/25/gny/haber,A146793DC4B344F682675145A548F434.html
Tüm hakları saklıdır.