Şeker hastası demokrasi

Siyasi gündemin dayanılmaz ağırlığına rağmen ekonomide işler şimdilik yolunda. Bir haftada Halkbank ve Mersin Limanı'ndan 2.5 milyar dolar kaynak sağlandı. Ancak bunlar, siyasi tartışmalar alevlenmeden önce hazırlanan projeler. Siyasetin, ekonominin orta vadeli görünümünü nasıl etkilediği, sonbahara doğru anlaşılacak. İşte bu yüzden Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ülkede birinci gündemin ekonomi olması gerektiğini hatırlatıyor.
Unakıtan'ın ekonomi vurgusu yaptığı saatlerde Erzurum'da konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan ise muhalefeti eleştiriyor, Cumhurbaşkanı seçiminin engellendiğini anlatıyordu. Belki de bu nedenle Adalet eski Bakanı Cemil Çiçek özel sohbetimizde, Türk demokrasisi için "şeker hastası" benzetmesi yaptı. Çiçek, 27 Nisan Bildirisi'ni yorumlarken "Türk demokrasisi şeker hastası gibidir. Her şeyi yiyip içemez. Ama diyetine dikkat ederse uzun ömürlü olabilir" diyordu.
Geçen hafta Anayasa oylaması sırasında Meclis'te tam gün mesai yapan bakanların aklı, Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasındaki görüşmenin perde arkasındaydı. Görüşmeden bazı bakanların aldığı sinyal, Genelkurmay ile Hükümet ilişkilerinin "bildiri" gölgesinden bir an önce kurtarılacağı yönündeydi. Tabi bu sınırlı bilgiye itibar edenler için Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, Org. Büyükanıt'a bilgi vermek için Genelkurmay Karargâhı'na yaptığı ziyaret de bir dönüm noktası... Bakanın, resmi politikayı yansıtmadığını savunduğu örnek olaylar hakkında askeri kanadın, "Yaratılan iklim, buna sebebiyet veriyor" görüşünde olduğu belirtiliyor. Tabii son analizde, seçimde ibrenin Ak Parti iktidarından yana olduğunu savunan başbakan yardımcıları dahi, "Eğer bir süreç başladıysa ve biz bu devleti tanıyorsak başka gelişmeler de olabilir" demekten kendini alamıyor.