kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Mayıs 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Anne olabilmek güzeldir

Kadınların pek çoğu, çocukluğundaki oyunlarda hep anne olur. Evcilikte elimize aldığımız oyuncak bebeğin, bizi anne yaptığını düşünürüz. Büyüdüğümüz zaman da şartlar uygun olduğunda, elimize bir bebek verilir ve "Anne oldun," derler. Anne olmak güzeldir. Peki hepimiz, gerçekten anne olabiliyor muyuz? Kucağımıza bebek almanın, anne olmaya yetmediğini öğrendiğimizde endişeleniyoruz. Çevremizden sormaya, büyüklerden anlamaya, okuduklarımızdan öğrenmeye çalıştığımızda, anne olabilmeyi becerebiliyor muyuz? Çünkü bazılarımıza 'anne' olmak yetmiyor ve 'iyi anne olmak' istiyoruz. Peki, 'iyi anne' nedir ve biz nasıl anneleriz?

NASIL KARAR VERİLİR?
Yaşımızın yetmesi, evlenmiş olmak, üreme yeteneğimizin olması, ekonomik durumumuzun uygunluğu, anne olmaya karar vermek için yetmez. Anne olmak için her şeyden önce hazır olmamız gerekir. Bir çocuğa bakmaya, onunla paylaşmaya, onun sağlıklı büyümesi için gerekli ruhsal, sosyal, biyolojik ve ekonomik duruma sahip olduğumuza karar vermek ilk adımdır. Sonra sahip olduklarımızı gerçekten bir canlıya aktarmayı istediğimizi fark etmemiz gerekir. O zaman anne olmak için ilk adım atılabilir. Anne olabilmek için üreme yeteneği gerekli değildir. İster karnınızda taşıyın, ister başka birinin karnında can bulmuş bir bebeğe açılan kucak olun, artık annesinizdir. Acemi de olsanız, bir bebeğe karşı sorumluluklarınızı düşündüğünüzde biraz korksanız da annesinizdir. Doğru zamanda, isteyerek ve karar vererek anne olduysanız, bebeğiniz bunu fark edecektir. Doğduğu andan başlayarak uzun süre bakıma gerek duyan bebek, kendisine bakan kişinin hazır olduğunu hisseder. Tek bildiği iletişim yolu olan ağlamasını kullandığında, annesinin onun sesinin tınısından karnı mı aç, altı mı kirli, bir yeri mi ağrıyor anlayabildiğini, telaşlanmadığını, sakince gereksinimini karşıladığını gördüğünde, güven duyar. Anneliğe hazır olarak başlanan yolda, bebeğinize hissettirebildiğiniz bu güven duygusu, onun ruh sağlığının temelidir ve yaşamı boyunca bebeğinizi etkiler.

İYİ ANNE OLMAK NEDİR?
Güven sağlamak başlangıç olsa da iyi anne olmak için yeterli değildir. Anne olduktan sonra her adımda düşünmeye başlarız, "Acaba iyi anne miyim? Doğru yapıyor muyum?" diye... Bunu başarmanın belki de temel koşulu mükemmel olmaya çalışmamak ve mükemmel çocuklar istememektir. Çünkü mükemmel olmaya çalıştıkça, kaygı ve yanlışlar artar. Bebeğimiz bizimle kurduğu ilişkiden sonra bizden ayrılabildiği zaman sağlıklı bir birey olacaktır. Kaygı onun ayrışmasını engelleyebilir. Kendi yemeğini yemesine, üstünü değiştirmesine, yatağını toplamasına, tuvaletten sonra temizliğini yapmasına, ayrı uyumasına, hatta ödevini yapmasına, çantasını toplamasına izin vermeyip, sonra sorumsuz ve beceriksiz olduğundan yakınmak iyi anne olmak değildir. Bunlar onun güvensiz, beceriksiz, her şeyi başkalarından bekleyen bir erişkin olmasına yol açar. Giyeceği kıyafetle başlayıp gideceği okulu, yapacağı mesleği seçmekle devam eden, evleneceği kişiyi, çocuklarını nasıl yetiştireceğini sizin seçiminize bırakan çocuğunuzun, aslında sizi çok sevip, saydığını zannetmeyin. Sadece kendi kararlarını kendi alamayan ve erişkin olmayı beceremeyen biri erişkin olmuştur. Çocuklarını çok sevip, onların üzülmesine katlanamadıklarını söyleyerek, kırılacaklar diye her istediklerini yapan ve "Hayır!" diyemeyen anne sayısı artıyor. Oysa ona sınır koymamak değil, "Hayır!" diyememek, ileride sizin ve çocuğunuzun çok daha fazla kırılıp üzülmesine neden olur. Sınır konulmayan çocuklar, yaşamla karşılaştıklarında bocalayıp, geri çekilmektedir. Bu yazının başına ya da sonuna bir anne şiiri, anneye ilişkin bir edebi alıntı koymak istedim. Ne kendi hafızamda, ne kütüphanemde, ne de internet hafızasında annelere ilişkin neşeli birkaç satıra ulaşabildim. Annelere ilişkin yazılan her şey acı, kayıp, pişmanlık doluydu. Hemen hepsinde anneler fedakâr olarak betimlenmişti. Sanki toplumun kadına verdiği değer nedeniyle kadınlara ilişkin her türlü sorunun yükünü çocuklara yüklemişiz. Evet, belki kadına gerekli yeri ve hakları kazandırmak, yeni nesil olarak çocuklara düşüyor. Ama bireysel olarak bunun bedelini ödemelerini ve yaşamlarını annelerine göre düzenlemelerini istemek de haksızlık olur. Peki, annelik gerçekten bir fedakârlık mıdır? Çocuklarımız için yaptıklarımıza karşılık beklemiyor muyuz? Genellemek yanlış olsa da, yaptıklarımıza karşılık onlardan iyi olmalarını, okumalarını, meslek edinmelerini istiyoruz. Sık sık hiçbir şey istemediğimizi söylesek de büyüyüp yaşlandığımızda, bize bakmalarını bekliyoruz. İtirazları duyar gibiyim. "Bunları onlar için istiyoruz," diyorsunuz. Evet, ama bir yandan da bizim istediğimizi seçmezlerse, bizi aramazlarsa, arkadaşlarına ya da eşlerine bizden fazla zaman ayırdıklarını düşünüyorsak, hayal kırıklığı yaşıyor ve bunu onlara yansıtıyoruz. Üstelik Türkiye'de birçok millete göre daha fazla kayınvalide sorunu yaşanır. Anne olmak, anne olabilmek zor iş. Ama aynı oranda zevkli, mutluluk veren ve böylece annenin de kazançları olan bir iş. Anne olmayı gerçekten istemekle başlayarak, bir bireyi bedenen, ruhen ve sosyal olarak sağlıklı yetiştirme yükümlülüğü getiren, bunu başardıktan sonra da ulaşılan eseri bağımsız, beklentisiz, yaşamına giren her şeye ve herkese saygılı olarak bırakabilerek tamamlamak, bu zor ve zevkli işi başarmış olmaktır. Anne olabilmenin mutluluğudur. Bu mutluluğun bedeli kaç günlük kutlamayla, bir hediyeyle ölçülebilir ki... Oysa yarın Anneler Günü. Bugünü anne olabilmeyi başarabilmek ve çocuklarımıza da öğretmek için kullanabiliriz. Onlardan ziyaret ya da hediye yerine, bugünü anneleri olmadığı için hüzünlü geçirecek annelerini kaybetmiş olanlarla, bir anneye hiç sahip olamamış olanlarla, "Bana kazandırdığın değerler için teşekkür ederim," diyecek bir çocuğu olmayanlarla paylaşabilirsiniz. Ve annenize maddi değeri olan 'küçücük bir şey' almak yerine, sizi büyütenlerle ve sizin büyüteceklerinizle birlikte birbirinize, ihtiyacı olanlara, sevgi yoksunlarına zaman ayırabilirsiniz.