Defilem için değil 1 milyon, 100 bin $ bile harcamadım

Eski Türkiye güzellerinden Emel Acar, geçtiğimiz yıl doğum günü olan 13 Eylül'de, Çırağan Sarayı'nda ilk haute couture defilesiyle moda dünyasına adım atmıştı. Emel Acar'ın kendi adını verdiği markasının ilk defilesi için 1 milyon dolara yakın para harcadığı yönündeki dedikodular, tasarımlarını gölgede bırakmıştı. 7 Haziran'da yine aynı mekanda düzenlenen Türkiye Engelliler Spor Yardım Eğitim Vakfı yardım gecesinde ikinci defilesini düzenleyecek olan çiçeği burnunda modacı, Nişantaşı'ndaki ofisinde iş ve özel hayatı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Acar, evliliği ve eşi Erdal Acar hakkında da ilk kez konuştu. Herkesin bildiğinin aksine eşinin hiç çapkın olmadığını ısrarla dile getiren Acar, "Kocama hâlâ çok aşığım!" dedi.

* Son yıllarda ünlüler arasında modacı olma modası var. Siz de bu modaya mı uydunuz?
Her konuda olduğu gibi bu konuda da eğitim şart. Ama bir yandan da yaratıcılık yönünüz ağır basmalı. Ben yaratıcılık yeteneğimin olduğunu hep görüyordum. İki sene mankenlik yaptım. Ama işin mutfağı hep cazip geliyordu. Bir elbisenin nasıl dikildiğini, nasıl yapıldığını biliyorum. Genç kızlık dönemimde az da olsa eğitimini almıştım. Lise yıllarımda, çok moda olan jean pantolonlara desenler işliyordum. Bu iş yıllardır aklımdaydı ama evlendikten ve çocuklarım olduktan sonra, hayallerimi askıya almıştım. Artık çocuklarım okul çağına geldi. Bu enerjiyi yine hissedince yaklaşık iki yıl kadar önce bu işe profesyonel olarak girmeye karar verdim. Yani modacılık moda olmadan önce ben bu işi istiyordum.

İTALYA'DA ALIŞVERİŞ YAPARIM
* Defileniz için 1 milyon dolar harcadığınız söyleniyor...
Bunlara gülüp geçtim. Bunu düşünenler, sanırım ekonomiden ve hesap kitap işlerinden hiç anlamıyor. 1 milyon doları bir defileye harcamak mümkün mü!

* Defileniz için Çırağan Sarayı'nın bahçesine özel bir platform kuruldu. Binlerce metre kumaş harcandığı, pahalı şampanyalar ikram edildiği ve mankenlerin yüksek rakamlar aldığı söylendi!
Başka bir modacının harcadığından fazla bir para harcamadım. Bütün mankenlere ödenen para 5 bin doları bile bulmamıştı. Her defile için hazırlanan podyum, ışık ve ses tesisatı kullanıldı. Belki gösterişliliği benim zevkimden kaynaklanmıştır. Siyahlar içinde en ucuz kumaştan bir platform oluşturuldu. O gün doğum günüm olduğu için defile sonrası bir kutlama yapıldı. Şampanya da orada ikram edildi. Bırakın 1 milyon doları, tüm masraflar 100 bin doları bile bulmadı.

* 7 Haziran'da defileniz var. Defileniz yine 'olay' olacak mı?
Türkiye Engelliler Spor Yardım Eğitim Vakfı yararına yapılacak bir gecede, defile düzenlemem istendi. Elde edilen gelir, vakıf yararına aktarılacak. Ben de defilemin masraflarını karşılayarak, geceye katkı sağlıyorum. Bu defa kendimi daha profesyonel hissediyorum.

* Defilenizle birlikte çok şaşalı bir yaşam sürdüğünüz söylendi. Çok para harcıyor musunuz?
Abartı bir harcamam asla yok. Sadece ihtiyacım olan şeyleri alıyorum. Alışveriş tutkum hiç yok. Öyle canı sıkılan, evde oturan zengin kadınlar gibi kendimi alışverişe hiç vurmadım. İnanın sıradan bir ev kadınının üstünde para harcamıyorum. Yılda sadece iki kez İtalya'ya eşimle birlikte gidip toplu alışveriş yaparız. O dönemde abartıya kaçmam. Türkiye'nin şu şartlarında gidip su gibi para harcamak bana ayıp geliyor.

EŞİM ÇAPKIN DEĞİL!
* Evlilik nasıl gidiyor?
12 yıl oldu. Hâlâ çok mutluyuz.

* Bir dönem eşinizin çapkınlıkları dillerdeydi. Ama artık Erdal Bey tam bir ev erkeği olmuş gibi...
Erdal, hep evine çok bağlıydı. Hep çapkın olarak lanse edilmiş olabilir belki ama bana göre Erdal hiç çapkın değil! Şimdi nasıl herkese artık Erdal evinin erkeği gibi görünüyorsa; bana 12 yıldır bu böyle görünüyor. Çapkınlık lafını eşime hiç yakıştıramıyorum. Bir dönem gece hayatını çok seviyordu. O yüzden de çok göze batıyordu. Yazılanlara hiç kulak asmadım. Çünkü biz birbirimize gönülden bağlıydık. Evlilik emek işi... Yazılanlara baksam, belki boşanmam gerekirdi. Ama yaşadığımız şey hiç öyle değildi.

* Erdal Bey'in bazı isimlerle aşk yaşadığı yazıldı. Hatta fotoğrafları da basıldı. Ne hissettiniz?
İnanmadım, inanmak istemedim. Artık geçmişe de sünger çektim. Herkes hata yapabilir. Şu anda Erdal, beni ve çocuklarını çok mutlu ediyor. Erdal görünenin aksine çok farklı biridir. Bir kere bana hiçbir zaman, hakkında ne yazılırsa yazılsın, "Bu yazılanlar doğru" demedi. Her şeyi mantıklı bir şekilde açıkladı. Yazılanları inkar etti. Doğal olarak çocuklarımın babasına inanmayı tercih ettim.

* Eskiden Erdal Acar, hakkında çıkan çapkınlık haberlerine çanak tutan bir yaşam sürüyordu. Ama artık evine mi kapandı?
Erdal, evine karşı hep aynıydı. Artık dışarıya karşı davranışları değişti. Sanırım yaşadıklarının pişmanlığını o da yaşıyor! Şimdi "Keşke o kadar hızlı bir hayat yaşamasaydım, fazla dışarı çıkmasaydım" diyor. Ondaki bu değişimin yaşla ilgili olduğunu düşünüyorum. Zamanla herkes değişiyor. Erdal da değişmiş ve doğruyu görmüş olabilir.