Ne kadar ödül o kadar köfte
Osmanlı döneminde başvezir iyilik yapmak istediği yakınını yanına alıp çarşıda dolaşırmış. Asırlar süren bu durum matbaanın topraklarımıza gelişinden sonra değişti.
Cumhuriyet'in ilk 10 yılından sonra başlayan "hamili kart" modası milenyum ile birlikte yeni bir hal aldı.
İmkanı olanlar eşe dosta artık kart değil bol keseden ödül veriyor. Cini lambadan çıkaran Yeşim Salkım oldu.
Salkım, geçmişte kendi müzik firmasının sanatçılarına Kral TV'nin ödül vermesi için eşi Hakan Uzan'dan ricacı olduğunu söyleyince ortalık karıştı.
Millet "Gördün mü bak, ödüllere torpil karışmış" diyor.
Uzan zamanında kliplerin müzikalitesi yerine ödenen paraya göre yayınlandığı bir kanalın verdiği ödüllerin adil olmasını mı bekliyordunuz?
Biz ne iyi niyetli bir milletiz...
Kayseri'de yayın yapan bir dergi 2006 sonunda yılın başarılı belediye başkanlarını seçmişti.
Ödüle layık bulunan belediye başkanı sayısını tahmin edebilir misiniz?
Türkiye'de 81 il var, olsa olsa 81 dersiniz değil mi?
Vallahi değil... Ödüle layık bulunan başkan sayısı 300'ün üzerindeydi.
Törende çekilen fotoğrafa çok gülmüştüm.
Metrekareye değil santimetrekareye bir başkan ve bir ödül düşüyordu.
Bizde ödül sistemi hücre gibi bölünerek çoğalıyor.
En iyi kadın, en iyi erkek, en iyi çıkış yapan kadın, en iyi çıkış yapan erkek, en umut vaat eden erkek, en umut vaat eden kadın onur ödülü, yaşam boyu başarı ödülü, o ödülü, bu ödülü...
Ödül sayısı çoğaldıkça haber sayısı artıyor.
Mümkün olsa tüm bu kategorilerde bir ödül daha verecekler ama şimdilik bunu sadece kadın ve erkekle sınırlı tutabiliyorlar.
Tüm bu keşmekeş içerisinde ödül denilen şey anlamını yitiriyormuş, o kimsenin umru değil...
Bir internet sitesi 2006 sonunda İstanbul'un en iyi mekanlarını seçti.
Organizasyon komitesi en iyi kebapçı kategorisini 3' e ayırmış.
Anadolu Yakası' nın en iyisi, Avrupa Yakası' nın en iyisi ve İstanbul' un en iyisi...
Sanki bahsettiğimiz tek bir şehir değil de üç ayrı şehir.
Bir ödül bundan daha iyi bölünür mü? Ödülü alanda memnun verende.
Peki ben nereye gidersem İstanbul'un ey iyi kebabını yemiş olurum derseniz, onun cevabı yok.
Çocuğu olmadan Pınar Altuğ'a en iyi anne ödülü verenlerin derdi haber olmaktı, başardılar.
Haber olmak için o günden beri zırt-pırt ödül töreni düzenleniyor.
Mesela pazar günü bu memlekette bilmem kaç yüz tane yılın annesi ödülü verilecek. Medyaya verilen ödüller daha ince hesaplar gerektiriyor.
Her kanala, her gazeteye en az bir ödül düşmeli ki ödülü verenler her yerde haber olsun.Eskiden "Diploman kadar konuş" denirdi, şimdi "Ödülün kadar konuş" deniyor.
Yayın tarihi: 10 Mayıs 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/10//haber,96D8358C321F499E83BC964F469A8792.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.