"Başvuru olursa ikinci tura yetişir"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili 367 konusunda bir başvuru gelmesi halinde bunun kararını ikinci tur oylamadan önce yetiştirmeye çalışacaklarını ifade etti.

Tuğcu, Anayasa Mahkemesi'nin 45'inci kuruluş yıldönümü sempozyumundaki konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tuğcu, 367 ile ilgili bir başvuru gelmesi halinde nasıl bir tavır alacaklarına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Anayasa Mahkemesi'nin görüşünü şu anda söylememin imkanı yok, ama gelirse normal prosedür neyse o yapılır. Dosya açılır, raportöre havale edilir, raportör raporunu hazırlar. Üyelere dağıtılır, okunur, toplanılır, karar verilir. Bu dosya için de aynı süreç devam edecektir. Ama daha önceden de söylediğim gibi bu konu uzun süre beklemeye tahammülü olmayan bir konu, o nedenle mümkün olduğu kadar kısa sürede yetiştirmeye gayret edeceğiz."

Tuğcu, "Tahminen ne kadar sürer?" sorusunu, "Bilemiyorum, şimdi onun müzakerelerinin uzamasına bağlı olarak belli olur, ama dediğim gibi 2'nci oylamaya yetiştirmeye gayret edeceğiz" diye yanıtladı. Tuğcu, "Ön hazırlık yaptınız mı' sorusu üzerine de, "Bir araya gelip konuşmadık, raportör raporunu hazırlayacak. Aynı süreç başta söylediğim gibi devam edecek" dedi.

"Alınan karar içtihat oluşturur mu" sorusuna da Tuğcu, "Tabii ki. Anayasa Mahkemesi'nin kararları içtihat oluşturur" karşılığını verdi.
Tuğcu, seçimlerde partilerin Meclis'te temsili konusundaki sorular üzerine de, "Onlara ben karışmam. Onlar demokratik kuralların işleyişi. Olsa olsa vatandaş olarak cevap verebilirim ama şu anda da vatandaş konumunda değilim. Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak buradayım. O nedenle bir şey söylemem doğru olmaz" dedi.

Tuğcu, Gül'ün Cumhurbaşkanı adaylığını nasıl bulduğunun sorulması üzerine de, "Onu parlamento değerlendirecek" ifadesini kullandı. Tuğcu, Cumhurbaşkanı'nın nitelikleri konusundaki bir soruya da "O nitelikler Anayasa'da belli, yasada belli. Zaten herhalde parlamento da değerlendirip gereğini yapacaktır" karşılığını verdi.


TUĞCU'DAN MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ UYARISI

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, genel seçimlerin ifade özgürlüğünün somut bir biçimde kullanılabildiği bir çerçevede yapılmasını isterken, "Parlamento, ne kadar çok seçmeni ve görüşü temsil ederse demokrasi o kadar güçlenir" dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, yaklaşan milletvekili seçimleri öncesinde uyarılarda bulunarak, seçim döneminde ifade özgürlüğünün geniş bir biçimde kullanılmasını istedi. Tuğcu, Parlamento'ya daha çok seçmenin ve görüşünün yansımasının demokrasiyi güçlendireceğini söyledi. Tuğcu, yargının verdiği kararlarda bireyin hak ve özgürlüklerini koruması gerektiğine işaret ederken, alınan kararların ifade özgürlüğünü daraltıcı değil, genişletici yönde olmasını ve hakimlerin AB sürecinin sonuçlarına hazırlamak gerektiğini ifade etti.

Tülay Tuğcu, Sheraton Otel'de düzenlenen Anayasa Mahkemesi'nin 45'inci Kuruluş Yıldönümü Sempozyumu'nda konuştu. Tuğcu, sempozyumun bu yılki konusunu "Evrensel Barış ve Medeniyetler Buluşmasında Anayasa Mahkemelerinin Rolü" olarak belirlediklerini ifade ederek, "Bu konuyu seçmekteki amacımız 'medeniyetler çatışması' tezinin, küreselleşen dünyada yarattığı yıkıcı ve yakıcı tehlikeye dikkat çekmek ve farklı medeniyetler arasında çatışma yerine, savaş yerine barışın mümkün ve gerekli olduğunu hatırlatmaktır" diye konuştu.

SEÇİMLERDE SEÇMEN KATILIMI ÜST DÜZEYDE OLMALI

Tülay Tuğcu, yapılacak milletvekili seçimlerinin Atatürk milliyetçiliğine bağlı, laik ve hukuk devletini gerçekleştirecek anlayıştaki bir parlamento oluşturacağına inandığını belirtti. Tuğcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçimlerin öncelikle ifade özgürlüğünün ve bu özgürlüğün somut kullanım biçimleri olan diğer kimi özgürlüklerin genel kabul gören standartlar çerçevesinde kullanılabildiği bir ortamda, genel ve eşit oy ilkelerine dayalı olarak, çoğulculuğa ve rekabete açık bir düzende yapılması zorunludur. Ne kadar çok seçmeni ve görüşü temsil ederse demokrasi o kadar güçlenir. Bu nedenle yapılacak seçimlerde seçmen katılımının üst düzeyde olmasını demokrasimiz adına önemle temenni etmekteyim.

PARLAMENTO ÇOĞUNLUĞU SINIRLANDIRILMALI

Ancak, temsil gücü ne olursa olsun Parlamento çoğunluğunun sınırlandırılması gereksinimi de açıktır. Parlamenter rejimlerde çoğunluğun iktidarını sınırlayan en etkin unsurlar anayasa yargısı, bağımsız yargı, muhalefetteki siyasi partiler, güvenceli temel hak ve hürriyetler rejimi ve anayasal rejimi özümsemiş güçlü sivil toplum örgütleridir."

YARGI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ALANINI GENİŞLETİCİ KARAR VERMELİ

Tuğcu, yargı organlarının varlık nedeninin bireyin hak ve özgürlüklerini korumak olduğuna dikkat çekti. Tülay Tuğcu, "İfade özgürlüğünün alanına daraltıcı değil, genişletici yönde kararlar vermesi, bazı toplumsal ve siyasal sorunların diyalogla çözümlenmesine önemli bir katkı sunacaktır" diye konuştu.

Tülay Tuğcu, AB sürecine ilgisiz kalınamayacağına vurgu yaptığı konuşmasında, hakimlerin de bu sürece hazırlanmasının önemine işaret etti. Tuğcu, "AB sürecinin yakından takipçisi olmak, ulusal mevzuatımızı bu doğrultuda yeniden gözden geçirmek, hakimlerimizi ve diğer hukukçularımızı bu sürecin sonuçlarına hazırlamak zorundayız" diye konuştu.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ FARKLILIKLARI BİR ARADA YAŞATIR

Çoğulcu demokrasinin temelinin ifade özgürlüğü olduğuna dikkat çeken Tuğcu, "Bu özgürlük, demokrasilerde, ülkenin en sıkıcı ve karmaşık sorunlarını bile şiddete başvurmaksızın diyalog yoluyla çözümleme imkanını sunmaktadır. Bu imkanın iyi kullanılması durumunda farklılıkların bir arada yaşatılması ve sorunların barışçı yollarla halledilmesi kolaylaşacaktır" dedi.

KAPATILAN PARTİLER İÇİN YENİDEN YARGILAMA KARARI DÖNÜM NOKTASI

Tuğcu, Anayasa Mahkemesi'nin 2 Mart 2007'de AİHM kararı uyarınca Halkın Emek Partisi, Özgürlük ve Demokrasi Partisi ile Birleşik Kominist Partisi'nin kapatılma davalarının yeniden ele alınmasına karar verdiğine değinerek, yeniden inceleme durumunda mahkemenin ne karar vereceğinin henüz bilinmediğini ancak bu durumun "dönüm noktası" olduğunu söyledi.

YARGIDA İYİ ŞEYLER DE OLUYOR

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tuğcu, yargının sorunlarının sadece yargının değil, hukuk devleti anlayışının da sorunu olduğunu, bu sorunların siyasi iktidarlar tarafından çaba gösterilmedikçe giderilemeyeceğini ifade etti. Tuğcu, "Ancak geçen Temmuz ayında hakim ve savcıların özlük haklarına ilişkin olarak ve anayasanın öngördüğü biçimde yapılan düzenlemenin uzun süredir beklenilen olumlu bir adım olduğunu ifade etmek isterim" dedi. Tuğcu, 29 Ekim 2006'da temelleri atılan yeni Anayasa Mahkemesi Binası'nı da olumlu gelişmeler arasında saydı.

30 ÜLKENİN ANAYASA MAHKEMESİ TEMSİLCİSİ KATILDI

Anayasa Mahkemesinin 45. kuruluş yıldönümü sempozyumuna;Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, Anayasa Mahkemesi üyeleri, askeri yargı üyeleri, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Ankara Üniversitesi Rektörü Nusret Aras, 30 ülkeden Anayasa Mahkemesi başkanları ve çok sayıda akademisyen katıldı.