Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde en kritik haftaya giriyoruz. Başbakan Tayyip Erdoğan tam bir irade sınavından geçiyor. Muhafazakar terminoloji ile ifade edersek
"nefis mücadelesi" veriyor. Milletvekilleri ve partinin yetkili kurulları, kaygılarını sıralamış olsa da Erdoğan'a "arkandayız" dedi. Bu kez gözler Bakanlar Kurulu'nda. Kabineden konuştuğum çok sayıda bakan, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına destek veriyor. İşte bu aşamada alınacak karar Ak Parti'nin de ülkenin geleceğini yakından ilgilendiriyor. Çünkü Ak Parti ya gerçekten siyasetin merkezini yeniden inşa eden ve orada oturan parti konumuna taşınacak ya da diğer partilerin ve seçmenlerin arayışı devam edecek.
Peki, Başbakan Erdoğan'ın durumunu bu sıralar en iyi kim anlıyor? Tabii ki benzeri karar muhasebesini daha önce yapanlar. Örneğin, Başbakan'ın geçtiğimiz hafta görüştüğü
Hak İş Başkanı Salim Uslu gibi. Uslu'nun diğer sivil toplum kuruluşu liderlerinden farklı bir yönü var. O, Kasım 2002 seçimlerinde Ak Parti'den milletvekili adaylığı önerisi almıştı, belki de bakan olacaktı. Uslu, o günleri anımsattığı Erdoğan'a, "İşçi hareketine ve Türkiye'ye vereceğim hizmetleri gözeterek Hak İş'te kaldım. Neyi kaybettiğimi bilip karar verdim ve pişman olmadım" diyerek hislerini paylaştı. Ardından Başbakan'a ilişkin gözlemini bize şöyle aktardı:
"Başbakan, cumhurbaşkanlığı seçimi gerekçe gösterilerek ülkede yaratılmaya çalışılan gerilimden rahatsız. 'Tek Türkiye var, iki Türkiye yok. Cepheleşme yanlış' diyor. Anayasa'da cumhurbaşkanı niteliklerinin belli olduğunu, bunun üstüne yeni tanımlar getirmemek gerektiğini belirtiyor. Bana göre, şartlar sayın Erdoğan'ı Çankaya'ya zorluyor. Ama kendisi, 'Elimi uzatsam Çankaya'ya çıkabilirim' fırsatçılığı içinde değil. Sahici temaslar yapıyor ve sahici çıkış yolu arıyor."
Bürokrasi merakta Öte yandan son günlerde sıkça konuştuğumuz ekonomi bürokratlarına gelinceda herkes gibi sayın Erdoğan'ın kararını merak ediyor. Ak Parti'nin kuruluşundaki farklı kesimleri kucaklama ideali korunur, örneğin Köksal Toptan gibi bir isim Köşk'e önerilir, genel seçim vakit geçirilmeden yapılırsa Türkiye'nin yeniden ivme kazanacağı görüşü ağır basıyor. Tabi Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın, "Anayasa'ya ve Cumhuriyet'in ilkelerine sözde değil özde bağlılık" vurgusu ile ön plana çıkardığı cumhurbaşkanı profiline karşın Aralık 2002'den bu yana "Yüksek Askeri Şura kararlarına şerh konulması" ikilemini birlikte değerlendirip "İnşallah hassas dengeler bozulmaz. Gelecekteki gerilimlerin tohumu atılmaz" diye temenni edenler de var.
Bugünkü Tüm Yazıları
Başbakan'ın nefis muhasebesi
Yayın tarihi: 23 Nisan 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/23//muderrisoglu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.