Dirty kalabalık, Ghetto sıkıcı, Dogzstar eğlenceli... En cool yer ise Nejat İşler'in Tezgâh'ı.
Geçen gün İstanbul Film Festivali'nin kapanış partisinden sonra bir de baktım gençlik eğlenceye devam kararı almış ve azimli. Değerli sinema yazarları, değerli basın, değerli İKSV heyeti, değerli yabancı konuklar ve değerli benim tanımadığım bir grup daha insan, nasıl eğlenmek istiyor, nasıl coşuyor belli değil. "Ghetto'ya gidelim,"ler, "Dirty'ye takılalım,"lar, "Dans'a gelin,"ler havada uçuşuyor. Lafı uzatmayayım, Taksim'den İstiklal'e daldık. Genel anlamda en son Beyoğlu gözlemlerim şöyle:
Ghetto diye bir yer var, yeni açıldı. Lakin daha tutulmadı. İnsanlar işin içinde İlhan Erşahin adı var diye "Gidelim," diye tutturuyor. Ama gider gitmez mesajı çakıyorlar: "Çok sıkıcı, gelmeyin, çıkıyoruz."
Dirty var. Eski Safran'ın yeri. Tıklım tıklım. Sadece tepinmeye gidebilirsin. Ve ayık olmamalısın. Sinema eleştirmenleri burayı pek seviyor. Zira buranın ortaklarından biri, Deniz Yavuz da sinema yazarı.
Dogzstar iki yıldır var aslında ama adı sanı geçen yıl duyuldu. Önceleri daha ziyade şehirdeki yabancıların gittiği bir yerken artık alternatif âlemlerin bir numarası. Bundan iki tane var İstiklal'de. Biri Dogzstar teras. Diğeri Ara Cafe aralığında küçücük ince uzun, basık, mağara gibi bir yer. Bir de alt kat var. Saddam'ın saklandığı yer vardı ya, tam öyle. İki mekânın da müdavimi sayılmam, ama seviyorum, iyi müzik çalıyor.
Dans isimli yere hiç gitmedim, herkes övüp duruyor. Hatta galiba o yüzden gitmedim. Ben herkesin kafama kaktığı şeyi görmezden gelirim.
Nevizade civarı iş çıkışı eğlenceli. 2001 krizinden beri böyle... Ucuz biraya dadananlarda bir neşe, bir afiyet... Benim gözlemim şu: Biranın gerçek fiyatı bu. Artık buraları ucuz biracı değil, diğer mekânlar pahalı biracı. Ama bizim metalci stajyer biranın 2 YTL olup, bir tane alana bir tane de bedava verildiği bir mekândan söz etti.
Akdeniz, Şahika falan her zaman tıklım tıklım. Hatta koskoca
Sanat Meyhanesi bile dar gelirlinin trendine uymuş, dışarıya tabure ve masa atmış.
Balans için, ilk açıldığı zaman "Teoman'ın yeri," deniyordu. Yok öyle bir şey. Burası bağımsız. Birleşmiş Milletler'e ait. Mesela alt kat Almanya. Burada Balans Brau diye kendi biralarını yapıyorlar. Bir de Hans Zimmerman mıydı neydi, öyle bir bira uzmanı var. Wittgenstein da olabilir. Habermas'dı galiba... Yemekler fena değil. Uygar bir ortamda oturup iki çift laf etmek, bira içip atıştırmak, plazma TV'den tenis maçı izlemek ve fonda Pet Shop Boys dinlemek için çok uygun.
Box Fransız Kültür'ün yan sokağında eskiden Tukan vardı, onun yerinde açıldı. Punk Levent, burayı kafasına göre rock'n roll bir yer yaptı. Muhabbet için ideal. Mötley Crüe, Kiss, AC/DC, Def Leppard size bir şey ifade ediyorsa gidin. Yoksa sakın gitmeyin.
Tezgâh vaha gibi. Çünkü müzik iyi, servis iyi, kasıntı insan yok. Bir ara sahibi Nejat İşler diye, kokoş kızlar geliyordu. Onları da
Exodus çalarak püskürtmüş Nejat. Şimdi yoklar. Zaten
Exodus'a dayanan kokoş kadın gelsin, ablam olsun bacım olsun. Bu arada gece şöyle geçti. Ghetto'da sıkıntıdan yoğun bakıma giren bir grup ile Dirty'de buluştuk. Kalabalıkta içeri girip sağlı sollu belediye otobüsü gibi takıldıktan sonra dışarı çıktık. Kalabalık grupları bilirsiniz başıboş dolaşır, kararsız ve tehlikelidirler. Biri zorla bir yere götürene kadar öylece yolun ortasında dururlar. Ben kalan sağları Tezgâh'a götürdüm. Kapıda Nejat ve Serdar (Akar) duruyordu. Grupta başgösteren "Acaba bizi de filmdeki gibi oyarlar mı?" endişesini atlattıktan sonra kapının kenarına sokulduk.
Sad but True dinleyip tedavi olduk.
Bugünkü Tüm Yazıları
İstiklal'de neler oluyor?
Yayın tarihi: 20 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/20/cm/tez.html
Tüm hakları saklıdır.