* Sertab Erener, Murat Uncuoğlu ve Aytekin Kurt ile şarkılarını elektronik altyapıyla yeniden okudu. Elektronik değil de rock soundlu bir albüm yapmasını ister miydiniz? Yoo Sertab'ın yaptığı şey iyi. Rock tavrı onun hayatında da yok, yalan olurdu yapsaydı. Ben mesela içki de içerim puro da içerim, dışarı çıktığımda sarhoş da olurum; bu bir rock tavrıdır. 'Amaan kardeşim nolur, bir gün gelir geberirsek gebeririz' gibi bir his vardır bunun arkasında. Sertab ise diyor ki, 'Kimse sonsuza kadar yaşamayacak ama ben hayatı böyle yaşayacağım'. Ve yeşil çaylı, içkisiz bir hayat yaşıyor. Ben ona 'Niye geceleri benimle iki bira içmiyorsun' diyemem. O da bana 'Amma içiyorsun, böyle olmaz' diyemez. Bu yüzden ona neden rock yapmıyorsun da diyemem...

* Apayrı bakış açıları olan iki insan nasıl bir arada yaşıyor? Hiç çatışmıyor musunuz? İşte o içte birlikte oluş, dışta değil. Bunların hepsi dış yansımalar. Merkeze indiğinde iletişim kurabiliyorsan tamam. Biz Sertab'la ruh ikiziyiz falan demiyoruz. İlk birlikte olduğumuz yıllarda müthiş kavgalar ettik. Ayrıldık, bir sene ayrı kaldık... Herkes kendi tarafını çözümlerse ve neyi neden yaptığını algılarsa arızayı düzeltebiliyorsun. Merkezde ortak noktalar bulabiliyorsan, dışarıda olanlar çok önemli değil. O yeşil çay içer, ben de viski... Ama oraya gelebilmemiz için bu süreçten geçmemiz gerekiyordu. Yani albümde anlattığım hikaye var ya; o süreci o da yaşadı. O yolculuğa beraber çıktık biz.