|
Kemal Muslubaş göğsümüzü kabarttı
 Önce duyduğum güzel bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu hafta Dünya Yelken Federasyonu ISAF, internet giriş sayfasında bir Türk yelkencisine, yani İstanbul Yelken Kulübü sporcularından Kemal Muslubaş'a yer ayırdı. Bunda Muslubaş'ın, Miami'de son yılların en iyi sonucunu elde ederek üst sıralara tırmanmayı başarması yatıyor. Sporcumuz ISAF sıralamasına girişinin 10. yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından olimpiyat bursu alan 20 yelkenci arasında. Muslubaş'ın geçtiğimiz olimpiyatta teknesinin alabora olarak devrilmesi sonucunda yaşadıklarının acısını, 2008 Olimpiyatı'nda ülkemize madalya getirerek çıkaracağına inanıyorum. Hem Muslubaş'ı hem de İstanbul Yelken Kulübü'nü gönülden kutlarım.
***
Geçtiğimiz hafta Boğaziçi Üniversitesi Yelken Takımı sporcuları ile ilgili bir yazı yazmıştım. Bu hafta pek çok okurumdan bu konu ile ilgili postalar aldım. Çok ama çok da mutlu oldum. Çünkü bu tür mailler okuyucunuzu daha yakından tanıma fırsatı veriyor. En azından sizi kimlerin okuduğunu görebiliyorsunuz. Hoş gazetemizin internet sitesinde köşe yazarları ile istatiksel çalışmalar da yapılıyor ama nedense köşe yazılarını internetten okuma alışkanlığı olmayan bendeniz bu işe pek ısınamadım. Okuyucularımdan gelen maillerin bir bölümü yelkenle ilgili olanakların azlığından, sponsor bulamamaktan yakınırken bir bölümü de 'Boğaziçi Üniversitesi Yelken Takımı'nın Türkiye'de tek olmadığını' söylüyorlardı. Bunun üzerine tekrar yazıma baktım. Şu satırları yazmışım: Geldiğimiz nokta şu: Benim bildiğim kadarıyla da Boğaziçi Üniversitesi'nin dışında yelken kulübü ve yelken takımı olan üniversitemiz yok. Bunun tarihi de o kadar eski değil. Gelen maillere göre Boğaziçi yelken işinde yalnız değil. Buna çok ama çok sevindim. Aslında bu mesajlardan sonra tekrar üniversite ve yelken ilişkisine bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Yine 'Bildiğim kadarıyla' notu koyarak söyleyeyim: KKTC dahil bugün 68'i devlet, 25'i vakıf olmak üzere 93 üniversitemiz var. Toplam fakülte sayısını bilemiyorum ama denizcilik fakültesi sadece İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yakın Doğu Üniversitesi'nde bulunuyor. Yelken kulübü veya takımı ile ilgili şu ana kadar ulaşan bilgilerde göre İTÜ, Koç ve Sabancı üniversiteleri yelken kulüplerine sahip. Mimar Sinan da hazırlıklarını tamamlamak üzereymiş. Sabancı Üniversitesi Yelken Kulübü İletişim Koordinatörü Yiğit Güler'in şu satırlarını paylaşmak istiyorum: "Üniversitelerimizde 18 yaşına kadar denizcilikle tanışmamış arkadaşlarımıza denizciliği sevdirmek adına tüm gücümüzle çalışıyoruz. Boğaziçi Üniversitesi Yelken Kulübü, tüm üniversiteler arasında en büyük ve en eski yelken kulübüdür. Ancak Sabancı ve Koç Üniversitelerinde de yıllardır yelken kulüpleri var. Bu sene aramıza Mimar Sinan Üniversitesi de organizasyonunu tamamlayarak katılıyor. Sabancı Üniversitesi Yelken Kulübü Su-Sail, 150'den fazla üyesiyle şu anda Boğaziçi Üniversitesi'nden sonraki en büyük kulüp. Tüm bu üniversite kulüpleri, Boğaziçi Üniversitesi'nin girişimiyle başlatılan UYES (Üniversiteler Arası Yelken Eğitim Sistemi) isimli organizasyonu oluşturuyor ve daha verimli olabilmek adına periyodik toplantılar düzenliyor, ortak sertifika ve eğitim programları oluşturmak için çalışıyor". Güler'in satırlarında da göreceğiniz gibi hala bir elin parmaklarını geçecek sayıya ulaşamamışız. Ama bu kimsenin şevkini kırmamalı. Düşünün ki 2000 yılına kadar bu kadar gücümüz bile yoktu. Onlardan çalışması, bizlerden sizlere duyurup destek olması...
|
