|
|
Japon mutfağı sevilmez mi!
Geçenlerde bir Japon ile tanıştım. Aslında artık yarı Türk yarı Japon sayılır. Yıllar önce eşi ile çalışmaya geldiği İstanbul'a ve Türkler'e aşık olan Katsumi Makishi, bence İstanbul'un en iyi Japon restoranını, Udonya'yı işletiyor. Genelde ülkemizde Japon mutfağı denince akla sushi, sashimi ve tempura gelir. Oysa çok başka Japon yemekleri de var. Bu hafta bu yemeklerden birkaçını tatma fırsatım oldu ve birçok püf noktaları da öğrendim. Mesela Japon eriştesi udon Japonya'da eskiden beri var olan geleneksel bir yemek. Buğday unu ile yapılıyor. Çorba içinde yeniyor ve içine kuru sebzeler konuyor. Bu çorba soya sos, kurutulmuş torik balık ile tatlandırıcı kıvama geliyor. Restoranı ilk açtığında Bay Makishi, udon üretimi için Japonya'dan bir udon makinesi getirtmiş ama makine çalışmamış. Nedeni Türkiye'deki un kalitesinin, Japonya'dan farklı olmasıymış. Bunun üzerine Bay Makishi, Trakya'da bir un fabrikası bulmuş ve Japonya'dan getirttiği udon ununa uygun un üretmesini sipariş etmiş. O gün bugündür, Udonya restoranı için Trakya'da buğday ve un üretiliyor. Udon çorbasının dışında bir de Japon mantısı gyoza ve bir köfte çeşidi olarak tsukune no prikarani var. Bütün bunlar Türk damak lezzetlerine çok yakın. Sushi başka restoranlarda da var. Oysa bu farklı lezzetleri her yerde bulamazsınız. Tavsiye ederim! Bay Makishi'ye göre Japon yemeklerinde dikkat etmeniz gereken birkaç şey var. Tempura yerseniz, altına mutlaka kağıt koymalılar. Kağıdın çektiği yağ ne kadar azsa, tempura o kadar başarılı demek. Sashimi yerken ise kırmızı renginin içinde siyahlık, karartı olmaması gerekiyor. Çünkü bu taze olduğunu gösteriyor. Sashimi'nin önemli malzemesi orikonos, -85 derece soğuklukta saklanmalıymış. Yoksa bozuluyormuş. Bir de son olarak, balığın derisi ne kadar kalınsa, kolestrol oranı o kadar düşükmüş.
|