|
|
Etme bulma dünyası...
Oray Eğin 'Şarkı Söylemek Lazım'da jüri üyesi olacağına, sırtına 'vurun abalıya' yazıp sokağa çıksaydı sanırım daha az hırpalanırdı. Oray Eğin adıyla meselesi olan herkes, şimdi jüri üyeliği üzerinden onunla hesaplaşmak için fırsat kolluyor. Yani özneden hoşlanmayan için yüklemde ne olup bittiğinin zerre önemi yok. 'Etme bulma dünyası' dedikleri şey bu olsa gerek... Oray Eğin de kimi zaman bilerek ya da bilmeyerek bu hataya düşüyor. Mesela Oray ne yapar eder hemen her yazısında bizim Balçiçek Pamir'e sataşmanın bir yolunu bulur ve onun gazeteci olmadığını iddia eder. Oysa Türkiye'nin son bir haftadır tartıştığı Fazıl Say röportajını yapan aynı Balçiçek'tir. O kavganın tarafı olmak için değil, özneye bakarak yorum yapmanın ne kadar yanlış olduğunu anlatmak için bu örneği verdim. Yazar Oray Eğin ile jüri üyesi Oray Eğin aynı kişidir ama yapılan iki farklı iştir. İki farklı iş, iki farklı değerlendirme gerektirir. Yazar Oray Eğin çoğu zaman kızdığım, bazen "Abarttın ama" deme gereği duyduğum, zaman zaman da keyif aldığım bir köşe sahibidir. Jüri üyesi Oray Eğin ise artık tüm yarışmacıların üzerine oynayacak, ne yapsa Armağan Çağlayan taklidi olmakla suçlanacak. Her yarışmacının "Diğer üyelerin yanında senin müzik bilgin ne ki?" cümlesini söylemek için hazır beklediği biridir. İsme değil yükleme bakmak ve öyle karar vermek... Bunu yapmayanların başkalarından aynı şeyi bekleme hakkı olamaz...
|