|
|
|
|
|
|
Kışlıklar tarih oluyor
Son dönemde hayatımızın ortasına gelip yerleşen küresel ısınma, haliyle giyim kuşamı da etkiledi. Kimi markalar bu duruma hazırlıksız yakalandı ve kalın kabanlarla çizmeler erkenden indirime girdi. Bazıları ise öngörülü davranarak koleksiyonlarını bu hava değişimine göre hazırlamaya başladı. Artık kumaşlar ve modeller de hem yaz hem de kış aylarında giyilebilecek türden seçiliyor.
Çizme ve manto tarihe mi karışıyor?
Küresel ısınmayla birlikte artık yaz ve kış arasında çok da büyük bir fark kalmadı. Bu durumu gözden geçiren hazır giyim firmaları da, kış sezonu için ürünlerini güneşli günlere göre dizayn ettiklerini söylüyor.
Neredeyse hiç kar görmeden, bahar günlerini yaşadığımız bir kış geçirdik. Alınan kalın kabanlar etiketleriyle gardıroplarda, kar botları giyilmeden raflarda bekledi, durdu. Ben kış insanı olmasam da, çevremde çizmelerden çok açık ayakkabı, mantolar yerine triko hırkalar görmek artık yaz-kış ayrımının ortadan kalktığını gösterdi bana. Önümüzdeki kışın defilelerinde tasarımcıların yaz ve kış koleksiyonlarında aynı kumaşları kullanmış olması da, "Küresel ısınmanın etkisi mi?" sorusunu getirdi çoğu kişinin aklına. Kış indirimlerine erken başlanmasına, mont-kaban fiyatlarının yüzde 70 düşmesine rağmen, yine de talep görmemesi tekstil sektörünü olumsuz etkiledi. Hal böyle olunca, bazı hazır giyim firmalarının tasarımcıları da, önümüzdeki yılın koleksiyonlarını hazırlarken 'ısınan dünyayı' göz önünde bulundurmaya başladı bile..
Güneş Güner Işık (Damat Tween ADV-Kreatif Direktör) "Sektörde aslında ya İlkbahar, yaz, sonbahar, kış' diye dörde ayrılabilecek ya da en azından 'kış ve yaz' diye iki ana bölüme ayrılabilecek koleksiyonlar üretilir. Ama iklim olaylarındaki değişiklik ister istemez ürün satışlarına yansıyor. Global pazara sahip bir firma olarak, yaklaşık beş altı senedir, kışın fazla kışlık, yazın da fazla yazlık ürün yapmaktan zaten kaçıyoruz. Ayrıca genel olarak 'üst gelir seviyesindeki' kitleye ürün yapıyoruz ve bu kitlenin artık gittikçe yaz ile kış arasındaki giyim tarzında pek fark kalmıyor. Dünyadaki rahat yaşam koşulları ve mevsimler arasındaki giyim alışkanlıklarının benzeşmesi bir avantaj. Küresel ısınmanın, gelecekte de alışveriş alışkanlıklarında değişimler yaratacağını ister istemez düşünmek mümkün."
Özlem İkiışık (BETA ayakkabı) "İtalya, Micam Ayakkabı Fuarı'ndan yeni döndüm ve kışlık ürünlerin giderek daha da yumuşadığını gördüm. 2007-2008 sonbahar kış sezonu için ayakkabı ve bilekte biten botlar var. Kalın dana derisinin yerini incecik süet ve ruganlar almış durumda. Taban tasarımları ve malzemeleri olarak; kalın ve dişli çizgilerin yerine zarif desenli ve ince kauçuklar var. Şubat ayının ilk haftalarından itibaren ince tabanlı rengârenk ayakkabıların satışları çok iyi. Kış günlerinde dahi burnu açık ayakkabılar rahatlıkla alıcı buldu. Önümüzdeki sene kış sezonunda da bu kriterleri göz önünde tutup, daha 'ılıman' bir koleksiyon yapacağız."
Pelin Kocabıyık (İpekyol Tasarım Koor.) "İngiltere'de yapılan bir araştırma, küresel ısınmanın; yatırımcıların, tekstil sektörünün, otomotiv vb. sektörlerin, ileriye dönük kararlarını etkilemeye başladığını gösterdi. Dünya trendleri belirlenirken küresel ısınmanın da göz ardı edilmediğini görüyoruz. Türk tekstil sektörü de global trendlerden bağımsız olmadığı için, koleksiyonlarımızda bu değişimler hissediliyor. Son senelerde süregelen mevsim karmaşası, senede iki kere hazırlanan yaz ve kış koleksiyonları kavramını tarihe gömdü. Daha çok organik kumaşlar kullanılıyor artık. Kış koleksiyonlarında bile yazlık detaylara ağırlık veriyoruz. Çok karışımlı kumaşlar kullanmaktan kaçınıyoruz. Yün-ipek, koton-ipek, yüzde 100 pamuk, yüzde 100 ipek gibi doğal elyafları kullanıyoruz. "
ESRA ÇORUH
|
|
|
|
|
|
|
|
|