SABAH - 23/03/2007 - Prof. Dr. Aydın Ayaydın

Şu an 23 Mart 2007 - Cuma tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Kapat

	RSS		Arşiv

	Kırmızı Alarm		Detaylı Arama

	Canlı Borsa		Sarı Sayfalar

	Sesli Haber		Yazarlar

	Podcast		Wap Sabah

	Egazete		Cep Sabah

	Kültür Sanat		Hava Durumu

	Astroloji		Sabah Çocuk

	E-posta		Uçak Seferleri

	Okur Temsilcisi		Mobil

Bizimle çalışmak ister misiniz?

Google Arama

Yüksek yargı seçimleri mahkemede mi bitecek?

Yüksek yargıya üye seçimi konusunda Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu arasında başlayan soğuk savaş mahkemeye taşınıyor.
6 Mart 2007 tarihli köşemde 'Bir kriz de Yargıtay'a üye seçiminde' başlıklı yazımda konuyu kamuoyunun gündemine ilk kez ben taşımıştım. Bugüne kadar da sonuç alınamadı. Yargıtay'ın boş bulunan 23 üyesi ve
Danıştay'ın boş bulunan 6 üyesi için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu' nun seçim yapması gerekiyor. Çünkü Yargıtay Kanunu'nun 29'uncu maddesi diyor ki; "Yargıtay'da 10'uncu üyenin boşalması tarihinden itibaren en geç 60 gün içinde boşalan üyeliklere seçim yapılır." Ancak aradan 10 ay geçmesine rağmen yüksek yargının boşalan üyeliklerine seçim yapılamıyor. İş yükü fazla Yargıtay'da 23 üyelik boş.
Peki seçim neden yapılamıyor ?
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun seçim yapabilmesi için Kurul Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı Cemil Çiçek' in konuyu Kurul' un gündemine alması gerekir . Bakan Çiçek, gündeme şu ana kadar seçim maddesini koymadı. Kurul'un yüksek yargıdan gelen üyelerinin açıklamalarına bakılırsa mevcut Kurul yapısına göre Bakan Çiçek, yüksek yargıya seçilecek üyeleri kendi arzusu doğrultusunda seçtiremeyeceği için bunu yapıyor. Bakan Çiçek cephesinden konu ile ilgili bir değerlendirme kamuoyu ile paylaşılmadı.
Geçtiğimiz salı günü Bakan Çiçek yurtdışında bulunduğu için Kurul toplantısında katılmadı. İki üye, yüksek yargı seçimlerinin gündeme alınması için yazılı önerge verdi. Önerge aynı zamanda Kurul Üyesi olan Bakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga'nın karşı oyuna rağmen gündeme alınması oy çokluğu ile kabul edildi . Ancak salı günkü toplantıya Bakan Çiçek'in yanı sıra Müsteşar Fahri Kasırga da katılmayınca gündemin bu maddesi görüşülemedi. Dün yapılan toplantıya da Bakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga rahatsızlandığı gerekçesi ile katılmadı. Bunun üzerine Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili Mahmut Acar, Bakanlığa bir yazı yazarak müsteşarı temsilen bir müsteşar yardımcısının katılmasını talep etti. Bu da gerçekleşmedi ve seçim yine yapılamadı.

Hoş olmayan yorumlar
Bir taraftan Yargıtay'da boş bulunan üyeler nedeniyle artan iş yükü ve sonuçlanmayı bekleyen dosyalar. Diğer yandan yasanın amir hükmüne karşın seçim yapılamıyor. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Konu ile ilgili hoş olmayan yorumlar da yapılıyor. Ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilemiyorum. İddialara göre, Hükümetin yüksek yargıda kadrolaşmasına sağlamaya yönelik yargıtay kanununda değişiklik yapılacak ve 250 olan üye sayısı 150 ye indirilecek. Bu nedenle üye seçimi yasanın çıkmasına kadar askıya alınacak. Bir başka iddia, TBMM'de çıkmak üzere olan İstinaf Mahkemeleri Kanunu ve buraya seçilecek 150 başkan ve üye. Öte yandan bu iddialar karşısında suskun kalmayı tercih eden Adalet Bakanı Cemil Çiçek . Hangisine inanacağımızı şaşırdık kaldık.
Yürütme ile yargı arasında çekişme yaşanması doğru bir yaklaşım değildir. Konuyu taraflar kendi içinde çözmelidir. Kurul'un gündeminin tıkanması yanlış. Ancak gördüğüm kadarı ile Adalet Bakanlığı ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu arasında başlayan kavga yargıya taşınacak. Merak ediyorum, bu konuda kim kimi yargılayacak? Yargıda bu kavga olursa, vatandaşın kavgası neden normal olmasın?