| | | | | | | | | | »Gündem | | | | | | | | | | | | |
|
 |
 |
|
 |
|
 |
|
|
 |
 |
 |
|
 |
 |

Almanya soruyor: Nerede yaşıyoruz?
Alman Bild gazetesi SABAH'a önceki gün manşet olan kadın hâkimin şeriat kararını manşetine taşıdı. Gazete "Nerede yaşıyoruz? Kadın hâkim dayağa Kuran'a dayanarak izin verdi" diye tepki gösterdi.
SABAH'ın manşeti Almanya'yı karıştırdı
Kendisini döven eşinden boşanmak isteyen Faslı kadının isteğini reddeden Alman yargıca büyük tepki. Alman basını "Nerede yaşıyoruz" derken, politikacılar "Kararlar halk adına alınır" yorumu yaptı.
SABAH gazetesinin bütün dünyaya iki günden beri tüm ayrıntılarıyla ve kararın orijinaliyle birlikte duyurduğu adalet skandalı Almanya'yı sarsıyor. Kuran'ın Nisa Suresi'nin 34. ayetini kararına dayanak yaparak Faslı kadının boşanmasını reddeden Alman kadın hâkim, bir süreliğine izne ayrılırken ülkedeki gazete, televizyon ve radyo kanalları skandalı dün gün boyu birinci haber olarak verdi. Almanya'nın en çok satan bulvar gazetesi Bild, "Biz nerede yaşıyoruz? Kadın hâkim evlilikte dayağa izin verdi. Ve bunu da Kuran'a dayandırdı" başlığı ile haberi manşetyaptı. Gazete ikinci sayfasında devam eden haberde adaleti temsil eden 'Justitia' adlı tanrıçanın heykeline türban ve peçe takılmış bir imitasyonunu yayımladı. Kararı 'skandal' olarak nitelendiren Bild gazetesi "Ülkemizde dini kurallar insan hakları ve Anayasamızdan daha mı yüksek değerlendiriliyor?" sorusuna yer veriyor. Gazeteye konuşan Hıristiyan Demokrat Parti Genel Sekreteri Ronald Pofalla, Almanya'da kararların "halk adına" alındığını "Kuran adına alınmadığını" belirtti. Pofalla, "Kuran anayasadan da üstün tutuluyorsa 'iyi geceler Almanya' derim! Böyle yargıçlar normal insanı ümitsizliğekaptırır" diye konuştu. Die Welt gazetesi "Nisa Suresi'nin 34. ayetinin Almanca çevirisini de vererek Alman hukuk tarihinde ilk kez Kuran'a dayanılarak karar verildiğini belirtiyor. Die Welt, yönetmen Theo van Gogh'un 2004'te bir Faslı tarafından öldürülmesine yol açan Submission adlı filminden sırtında Arapça yazılar ve kırbaç izleri görünen bir kadın fotoğrafını kullandı. İç politika uzmanı olan CDU'lu Kristina Kohler "Almanya'da erkek hâkimiyeti geçerli değildir. Bu olay Müslüman kadınlar için çok kötü bir sinyaldir" dedi. FrankfurterRundschau gazetesi de manşet yaptığı haberde "Adalet, Kuran kararından sonra yargıcı uzaklaştırdı" diye yazdı.
KARARA İNANMAK ZOR Süddeutsche Zeitung ve Frankfurter Allgemeine Zeitung da konuya geniş yer verdi. Alman Haber Ajansı (DPA) da Adalet Bakanı Brigitte Zypries'in kararla ilgili sözlerini duyurdu. Zypries, "Nadir alınan tek bir karar basın üzerinden insanlar tarafından görülünce, büyük şaşkınlık yaratıyor. Alman bir yargıcın Kuran'ı yasalar veya anayasadan üstün tutabileceğine inanmak zor" dedi.
Vedat Ali AYDIN - Özlem YILMAZER FRANKFURT
|
|
|
|
 Emel Uygur 23.03.2007 14:46:25 Alman hakimin aldığı bu karara cok bir Türk vatandaşı olarak cok üzüldüm.Faslı bayan Alman vatandaşıymış.Hukuk devletinde böyle bişey olamaz.Biz orta cağdamı yaşıyoruz ya.Biz bilim insanıyız.Bilim cağındayız.Bilim dünyasının insanlarıyız.Türkiye de cağdaş hukuk devleti atatürk Türkiyesidir.ÜLKEMLE GURUR DUYUYORUM.Faslı kadın Trkiyede olsaydı.Yargıclar adil cağdaş kararı verirdi.Bu karara Almanyada yaşayan Dünya gurbetcileri adına cok üzüldüm.Almanyaya yakıştıramadım.Umarım Alman Adalet bakanlığı gerekeni yapar.
 Akgün Bahali 23.03.2007 11:56:22 Ayni konuda dün aksam ARD'de yayinlanan videotex sayfasinda Alman Adalet Bakanligi makamlarinin bayan yargic hakkinda inceleme baslattigi yaziliydi!
Görüldügü gibi Almanya'da yargi kararlarinin hic de "Birakiniz yapsinlar, birakiniz gecsinler" felsefesinde olmadigi ortadadir. Bir hakim hakkinda verdigi karar nedeniyle inceleme baslatmak "yargiya bir müdahale" anlami tasir mi? Anilan inceleme "Aba altindan sopa göstermek" mi? Yoksa, su, su, su konularda yargi hürdür; sunlarda "hoop, o kadar da demedik!" mi? Görecegiz...
|
|
 |
|
 |
|