|
|
Banyoya eşinizle birlikte girin
Meme kanseri teşhisi ve tedavisi sonrasında çiftlerin yaşadığı cinsel sorunların çözüm yollarını Uzman Klinik Psikolog Pınar Çelikoğlu anlattı: Meme kanserinin diğer kanser türlerinden farklılık gösteren bir özelliği var. O da mastektomi, yani kanserli memenin tümü ile alınması. Göğsün alınması birçok kadın tarafından cinsel kimliğe bir tehditmiş gibi algılanıyor. Bunu kabullenmek, kanseri kabullenmekten daha zor gelebiliyor kadına. Hatta bazı kişiler kanser oldukları için değil, memelerini aldırmak zorunda oldukları için üzüntü yaşıyorlar. Bu durumda özellikle eşin verdiği tepki büyük önem taşıyor. Aynada kendine çıplak bakabilmek ve eşinin yanında rahatça soyunabilmek bazı kadınlar için imkansız hale gelebiliyor. Bunu kolaylaştırmak için Batı'da şöyle bir uygulama yapılıyor: Ameliyat sonrası yapılacak ilk banyoyu eş yaptırıyor. Çünkü memesizlik; eş ile ne kadar çabuk paylaşılırsa, bunun kabullenilmesi o denli rahat oluyor.
Erkek
incitmekten korkuyor Pek çok kadın, mastektomi sonrası eşlerinin onları artık cinsel yönden çekici bulmadığını düşünür. Halbuki eşlerle konuşulduğunda ortaya çıkan gerçek şudur: Onlar eşlerinin canını acıtabilecekleri endişesi ile veya eşleri kendilerinden uzak durduğu için cinsel beraberlikten kaçınırlar. Birçok erkek için karısının hayatta ve yanında olması önemlidir; memesiz olmasının önemi yoktur. Aslında eşler arası ilişki, kanser teşhisi öncesinde güven dolu ve paylaşıma dayalı bir ilişki ise bu sorunun üstesinden gelmek daha kolay oluyor. Ama eğer eşler arasında öteden beri var olan bir iletişimsizlik ve geçimsizlik var ise devreye kanser girdiğinde sorunlar daha da başa çıkılmaz bir hal alıp, kopmalara sebep olabilir. Bu durumda ayrılıkların sebebi kanser değil, o ilişki içindeki geçmişten gelen çözülmemiş problemlerdir. Böyle durumlarda kanseri, sorunları başlatan bir neden olarak değil de, zaten var olan sorunları tetikleyen bir unsur olarak görmek gerekir. Kanser teşhisi çoğu kez insanları değiştirir ve bu çoğu kez olumlu yönde olur; yani biraz daha 'hayır' demeyi öğrenerek, kendi ihtiyaçlarını arka plana atmayarak, belki eski hırslarının yerini yeni bir hayat biçimine bırakarak ve yeni dostlar edinerek değişebilir insan. Bu değişim, tüm bu evreleri yaşayıp sindirmeden, sihirli bir değnek ile dokunurcasına çabuk olmaz; sabır göstererek, inanarak ve en önemlisi de sevdiklerinden aldığı destekle ve bilgi edinerek olur.
|