|
|
|
|
|
|
Dökülen saçlar yerine peruk ve eşarbınız var!
Moda dünyasının kalbinde yaşayan Meral Gökçaylı: Meme kanseri tedavisi sırasında dökülen saçlarınızı seyretmeyin; hemen kazıtın yerine peruk ve eşarp takın. Kirpikleriniz için eyeliner kullanın. Dekolte giyinmeye devam edin. Bunlar lüks değil, aksine tedavinizin parçası.
Modacı Meral Gökçaylı; meme kanseri tedavisi sırasında hastaların yeni görünümlerine karşı neler yapabileceklerini anlattı:
* Kanser nedeniyle memesini kaybettikten sonra saçlarını da kaybetmek kadına çok zor geliyor mu? Hayatım boyunca hep saçlarım uzun oldu ve hayatımda ilk kez bütün saçlarım gidecekti; aynen göğsüm gibi. Eşim Vural bana Paris'ten gidip ameliyat hediyesi bir peruk aldı. Saçımın dökülmesini izlemeden peruğumla berbere gittim. Herkesin içinde olmayan bir odada saçlarımı bir santim kestirdim. Çok zor bir andı. Kuaförün bile gözleri doldu ama ben ağlamadım. Peruğu çok beğendim, zaten saçlarıma yeniden kavuşacağımı biliyordum. Peruğu taktım ve berberden o perukla dışarı çıktım. Herkes saçımın modelini değiştirdiğimi düşündü. Uzun kahküllü bir peruktu. 'Çok yakışmış' denince ben de moral buldum. Zaten hastalığımı söylüyordum, hiçbir zaman saklamadım O akşam dışarı çıktık ve tek omuzlu lavanta rengi bir elbise giydim...
PERUK ADAPTE EDER * Peruk takmak yerine hastalığı kabullenmek için kel de gezilemez mi? Tedavi sırasında sosyal hayatımdan hiç ödün vermedim. Çalıştım, alışveriş yaptım, gece dışarı çıktım ve bütün bunlar benim için ilaç etkisi yaptı. Ama peruk, hayata adaptasyonu kolaylaştırıyor. Peruğa alışmak ve etrafı alıştırmak, kel kafayla dolaşmaktan daha kolaydır. Hiç belli olmuyor. Türkiye'de de çok güzel peruklar var. Üstelik artık moda.
* Sizce peruk seçerken nelere dikkat etmek gerekir? Kendilerini fazla değiştirmesinler. Birden bire kendilerini o kadar büyük değişime uğratmasınlar. Uzun saçlılar kestirip yine uzun peruk alabilirler. Kısa saçlılar da kendi saçlarına uygun bir model seçerlerse daha az dikkat çekmiş olurlar.
* Radyoterapi mi zor yoksa kemoterapi mi? Radyoterapi, solaryuma girer gibi bir şey. Radyoterapide bir tek şey beni zorladı; o da doktorun vücudun üzerinde keçeli kalemle çizimler yapmasıydı. Doktora 'ben bu çizimleri istemiyorum' dedim. Doktor da o koca çizimler yerine minicik tatu yapar gibi bir iğneyle üç nokta işaretledi. Radyoterapi dövmelerim hep benimle kalacak ama büyük çizimlerin yerine tercih ederim. Bu tür kaygılarınızı doktorunuzla paylaşın, bunu asla şımarıklık olarak görmeyin. Kemoterapi, yaklaşık 3 saat sürüyor ve serum alır gibi bir yere uzanıyorsunuz. O sırada müzik dinleyebilirsiniz, kitap okuyabilirsiniz ve bilgisayarda işinizi
* Bütün kirpikler bir anda mı dökülüyor? Kemoterapi sırasında eve geldim; bir davete gidecektik, hazırlanırken makyaj yaptım. Ama rimel sürerken bir anda bütün kirpiklerim döküldü. Şok oldum! Çığlığıma Vural yetişti. 'Sen yalnız git' dedim; yüzümü kimselerin görmesini istemedim. Vural, 'Müşterilerimden bir yığın hanım var takma kirpik kullanıyor hemen hallederiz' dedi. Hakikaten o hanım geldi, bana kirpik taktı ve biz o davete gittik. Ben o zamanı evde geçirseydim o kadar kuvvetli olamazdım. Hasta psikolojisinden kurtuldum. Hiç yatağa bağlanmadım. Beni ne engellemeye çalıştıysa, kabullenmek yerine hepsine çareler bulduk. Kendimi kurbağaya benzetiyordum. Kirpiksiz göz o kadar çirkin oluyor ki... Ama sonra kirpik takmaya alıştım hem de kendim takmaya başladım ve rahat ettim. Son derece kullanışlı hazır kirpikler satılıyor. Sakın pes etmeyin, onlardan alın, olmadı eyeliner kullanın. Ama kendinizi kirpiksizliğe alıştırmayın.
* Siz eşarplar da kullandınız; modacı olduğunuz için mi kendi kanser modanızı yarattınız? İnsan her zaman perukla dolaşmak istemiyor. Evin içinde zaten peruksuz dolaşıyordum ama eşarplar bu dönemde yardımınıza yetişiyor. Kanser hastası kadınlara tavsiyem; eşarplarınızı çoğaltın ve ayna karşısında bağlama pratikleri yapın. O zaman kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. 'Ben kanserle uğraşıyorum, bunlara ayıracak vaktim yok' demeyin; çünkü bunlar sizi hayata bağlayacak. Yüz şeklime göre ben eşarbı arkadan geçirip bağlıyordum. Bazen ucunu sarkık bırakıyordum. Bizim bildiğimiz anlamdaki türban gibi bağladım ama şu andaki tesettür türbanı gibi kullanmadım. Giydiğiniz kıyafete göre eşarplarınızı seçin. Zaten şimdi daha şanslısınız çünkü eşarplar çok moda.
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|