| |
Düşük yoğunluklu ilgi
DİYARBAKIR
Önce bir şehir turu... Dağkapı, Melik Ahmet, Şehitlik, Ofis, Bağlar, Kayapınar... Sonra biraz çarşı pazar... Örneğin: Yoğurtçular Çarşısı... Sipahi Pazarı. Manzara: * Herkes işinde gücünde. * Kepenk kapayan yok, dükkanlar açık. * Kimi oğlunu, kimi çırağını işyerine nöbetçi bırakıp, nevruz kutlamasına gitme hazırlığında. * Otobüs, dolmuş durakları kalabalık... Millet nevruz alanına gitmek için araç bekliyor.
Sonra "yola koyulduk." Yolumuz "7 kilometre." Elazığ istikametindeki "fuar alanı." Alana 1 kilometre kala "polis barikatı" kurulmuş. Polis gelip gidene karışmıyor, arama tarama rahatsız edici değil. Güvenlikçiler "kadife eldivenli."
Kadınlar, erkekler, çocuklar... Emzikteki bebekler... Yöresel kıyafetler... Kamyona binenler, traktörle gidenler, otobüstekiler... Slogan yok, pankart yok. Biz de aralarına katıldık "bayram yerine" vardık.
Rojamed müzik grubu Kürtçe ve Türkçe şarkılar söyledi. Konuşmalar yapıldı. Arada sloganlar atıldı. Pankartlar açıldı. Çoğunluk "bayram yapmaya gelmişti." Çoğunluk "tatsızlık istemiyordu."
Geçen yıl Diyarbakır'da nevruz kutlamasına katılım "80 bin civarındaydı." Kutlamalar sakin geçmişti. Ama 1 hafta sonra olaylar çıkmıştı. O olaylar Diyarbakır'a pahalıya mal olmuş. Ekonomiyi sarsmış. Onun için Diyarbakırlı çok dikkatli. Sütten ağzı yanmış, yoğurdu üfleyerek yiyor. Ağız tadının bozulmasını istemiyor.
"Birileri" Diyarbakır dışında afişler, Apo posterleri yaptırmışlar. Önceki gün "yasadışı 800 afiş ve poster" ele geçirilmiş. Önlemlere rağmen dün meydanda yine "benzer afişler, posterler" vardı.
Polis şefleri nevruz kutlamasının yapıldığı meydanın yanındaki bir çırçır fabrikasına "karargah" kurmuştu. Ama "asıl komuta merkezi" vilayetteydi. Gittik gördük.
Vali Efgan Ala "birkaç plan" hazırlamış. "Duruma, gelişmelere" göre uygulanacak planlar. Ana plan "A planı." Planın adı: "Düşük yoğunluklu ilgi." Planın ana hatları: * Gelişmeleri uydu aracılığı ile izlemek. * Yasaya karşı geleni tespit etmek... Ve daha sonra gereğini yapmak. * Yasaya uyanı korumak.
Demek "istenince oluyor." Polis suç işleyeni "uydu yayınıyla, teknolojiyle" belirliyor. Vali Efgan Ala'nın nevruzla ilgili olarak uyguladığı "öncesi, esnası ve sonrası" önlemler paketi "çağdaş bir yönetim" örneğiydi.
Yönetim 1 adım atınca... Vatandaş 3 adım birden atıyor. Yönetim hoşgörülü, kucaklayıcı olunca... Vatandaş tahriklere kanmıyor. Diyarbakır'da gördük ki: * Devlet, vatandaşını itip kakmıyor. * Vali, devletin diğer birimleriyle uyum içinde.
Diyarbakır "terör yorgunu." Huzursuzluktan "bıkmış." Artık "sorunlarla anılmayı istemiyor." "Huzura, güvene" susamış. Dün yapılan "bayram" bunu gösterdi. Diyarbakır'ı "içerden dışardan kaşıyan çok oldu" ama... Diyarbakır oyuna gelmedi.
|