| |
|
|
Türk sinemasında en büyük kadın oyunculuğu..
Türk sinemasını, Münir Nurettin dönemi filmlerini de sayarsak, nerdeyse 60 yıldır izlerim.. Ben böylesi bir kadın oyunculuğu hatırlamıyorum.. Özgü Namal!.. Tek kelime ile, muhteşem.. Muhteşem!.. O minik, minyon kızdan böylesine dev bir oyun çıksın.. Dizilerde hiç izlemedim. Televizyon pek izlemem.. Organize İşler'de dikkatimi fazla çekmedi.. O garip reklamda hatta sinir oldum sanki.. Oktay Kaynarca'nın yönettiği tadına doyulmaz Anlat Bakalım yarışmasında tesadüfen rastladım bir gün.. Kendisi olarak.. Öyle şirin, öyle tatlı, öyle cıvıl cıvıldı ki.. Sonra bir yığın filmde oynamış.. Gazetelerde okuyorum.. Bir zamanların Ahmet Tarık Tekçesi'ne benzetiyorlar. "Kitapsız ilim, Ahmet Tarıksız film olmaz" derdik, üniversite kantininde.. Hiçbirine gitmedim, görmedim.. Ta ki Mutluluk'a kadar.. Zülfü dedi ki, bir gün "Hıncal, Abdullah harika bir film çıkarmış, benim romandan.." Orda takıldım.. Romancılar, hele hele usta romancılar, romanları zaten dünya dillerinde satanlar, yani ün için, tiraj için filme ihtiyaç duymayanlar, genelde yönetmenlerden nefret ederler, "Romanımın içine etmiş" derler, en azından yakınlarına fısıldayarak.. Mutluluk öyle bir roman.. Dünya dillerinde.. Ödül üstüne ödül kazanıyor, dünyada.. Zülfü'nün ne filmin getireceği şöhrete, ne de ondan gelecek paraya ihtiyacı var.. Üstelik kendisi sinemacı. İstese kendi çeker.. Senaryoyu kendi yazıp.. Ama Abdullah ne yapmışsa, kapmış elinden romanı.. Ortaya çıkana da Zülfü bayılmış.. "Bu filmi kaçırma" diyor.. Düştüm yollara.. ..Ve de benim Eşkiyam, yıllar sonra ikinci sıraya düştü.. Üzülmedim.. Sevindim. Sinemamız adına sevindim.. İlerleme aşmakla olur.. Mutluluk, bugüne dek izlediğim en güzel Türk filmi.. Ama onun ötesinde, işte bu Meryem, yani Özgü, bugüne dek izlediğim en büyük kadın oyunculuğu, sinemamızda.. Meryem zor rol.. İçinde fırtınalar, kasırgalar esen bir köylü kız.. Bir sahnede Profesör İhsan (Talat Bulut) "Meryem gözleri ile konuşuyor" diyor, Cemal'e (Murat Han).. Gerçekten öyle.. Özgü film boyu gözleri ile konuşuyor.. Filmin en önemli diyalogları onun gözlerine yazılmış, sessiz.. Ve Özgü anlatıyor.. Meryem'in tüm fırtınalarını anlatıyor, tek kelime etmeden, diliyle.. Ama gözleri, ama yüzü, ama vücud dili ile romanlar yazarak.. Sırf bu Özgü için defalarca görmeğe değer bir film Mutluluk.. Ama o kadar değil.. Zülfü'nün töre üzerine yazdığı roman harika.. Bu romandan Kubilay Tunçer (Filmdeki kısa sahnede Karadenizli balık çiftliği uşağını çok şirin oynuyor), Elif Ayan ve Abdullah Oğuz'un yazdığı senaryo harika.. Çekimler, Mırsad Heroviç'in görüntüleri harika.. Zülfü yapmış filmin müziğini.. Harika.. Oyunculuk.. Özgü'yü yazdık.. Daha doğrusu yazamadık. Yazdıklarımı okuyorum, bu oyunculuğu yeterince ifade edemediğimi görüyorum.. Öyle oynuyor ki Özgü, onun olmadığı sahnelerde film düşüyor gibi geliyor insana.. Murat Han .. İlk defa izliyorum.. Müthiş bir oyuncu da o.. En az Meryem kadar karmaşık duygularla dolu Cemal'de harikalar yaratıyor genç Murat.. Ve Talat Bulut .. Sinemadaki en güzel rolü bana sorarsanız.. Kimyada katalizör vardır, kimyasal reaksiyon onsuz olmaz. Girer, reaksiyonu başlatır. İki elemanı birleştirir ve sonunda, girdiği gibi çıkar gider.. Profesör İrfan'ın Meryem-Cemal ilişkisinde rolü o.. Hakkından geliyor.. Abdullah Oğuz harika çekmiş filmi.. Oyuncu yönetimindeki payını yazmak gerek, oyunları överken.. Eleştirilere baktım.. Genelde tek noktada toplanıyor.. "Uzun.. Özellikle ikinci yarıda tempo zaman zaman düşüyor. Bazı sahneler kesilip atılabilirdi.." diyenler haklı olabilir.. Zaman zaman ben de yazarım temposuzluğu eleştiri olarak.. Ama bu filmde değil.. Bu filmin uzamasını istiyorsunuz içine girdiğinizde.. Bitsin istemiyorsunuz ki.. Uzun sahneler de sıkmıyor.. Sahne sahne içinize sindiriyorsunuz çünkü.. Nefes gibi çekiyorsunuz.. Ve en güzeli nedir biliyor musunuz?.. Film bittiğinde içinize yayılan o harikulade hissin, Mutluluk olduğunu biliyorsunuz.. Yürümek geliyor içinizden, karanlıklar içinde kaybolup yürümek.. Islıkla bir şeyler çalarak, bu hissi mümkün olduğu kadar sürdürmek.. Nâzım gibi, kederden geberirken yakaladığın mutluluğun tadını çıkarmak geliyor.. "Geçip gitmiş günler gelin rakı için sarhoş olun ıslıkla bir şeyler çalın geberiyorum kederden." Teşekkürler Zülfü.. Teşekkürler Abdullah.. Teşekkürler Özgü.. Teşekkürler, herkes!. Teşekkürler hepinize, mutlu saatlerim için!..
|