|
|
|
|
|
Ellerimi birkaç milyon dolara sigortalattım
|
|
Yılda 140 konser veren ünlü piyanist Fazıl Say: Ellerimi sigortalattım ama onları kaybettiğimde para alsam ne olacak?.
* Kaç gün yurtdışındasınız? Zamanın yüzde sekseni seksen beşi herhalde. 250-300 günü buluyor galiba.
* Kaç konser veriyorsunuz? Yaklaşık 140 tane. En az 60 tanesi orkestralı oluyor bir de provaları var yani!
* Yalnız bir hayat bu! Hem de ne yalnız. Sabahları otel lobisinden uyandırılıyorsunuz. Havaalanında tıraş olup ne bileyim parfümü uçakta sürüyorsunuz. Eskiden uçakta notlar yazardım artık onu bile yazamıyorum. Uçakta beste yaparım. Ama not almam, benimkisi eski usul.
* Ya unutursanız?
O zaman zaten iyi bir şey değildir. İyiyse asla unutmazsınız. 37 yaşımdayım, yaklaşık 15 yıldır böyle bir tempo içindeyim. Eğer bir şeyi çok severseniz bedeline katlanmak gerekiyor. Benim bedelim de bu tabii. Şimdi Hande geliyor da yalnızlığım azaldı.
* Hande Ataizi sizinle geliyor mu? Çok iyi ayarlıyor programını, diziden arta kalan dönemde yanımda.
* Ellerinizi sigortalattınız mı? Evet sonunda yaptırdım. Birkaç milyon dolara. Ama biliyor musun Balçiçek, ellerimi kaybetmişim para alsam ne olur? Çalamayan edemeyen bir hale düşsem ölürüm ben. Param olmuş olmamış fark etmez ki!
* Büyük bir stres bu. Ellerinize nasıl bakıyorsunuz? Sadece korurum. Örneğin merdivenden inerken tökezlersem mutlaka ellerimi havaya kaldırırım. Kafam kırılsın da ellerim kırılmasın yani. 17 yaşıma kadar futbol oynadım, o zaman böyle korkularım yoktu. Ama şimdi risk almayı sevmiyorum.
* Piyano çalarken yaptığınız mimiklerle de ünlüsünüz. Kendinizi seyrederken rahatsız oluyor musunuz? Yıllar önce seyredemiyordum. Ne kadar çok hareket, mimik var diye düşünüyordum. Şimdi kendimden eminim, rahatım. Bir de o mimiklerin yalan olmadığını biliyorum. Nasıl hissetmişsem öyle olmuş. Mesela Hande kendisini seyredemiyor televizyonda.
* Neden? Rahatsız oluyor, benim garibime gidiyor. Bence yapılan işle alakalı. Memnunsanız seyredersiniz.
AMERİKA ÇOK CAHİL * ABD'den neden ayrıldınız? Oradada her konseri büyük şehirlerde vermiyorsunuz; "taşra"da da konser vermeniz isteniyor. Bir gün konserden sonra yanıma bir kadın yaklaştı ve elinde tuttuğu iki CD'mi göstererek bunların farkı nedir diye sordu. Biri Beethoven diğeri Mozart. Bunu bana Hakkâri'de bile sormadılar. Amerika öyle cahil.
* Siz ne cevap verdiniz? "Birinin kapağı mavi, diğerinin beyaz" dedim. Ne diyeyim?
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|