Küresel ısınma engellenemez!
Dünyada yükselen trendler arasında küresel ısınma başı çekiyor. Ünlü markalar reklam çekimlerini bu tema üzerine kurguluyor, Cate Blanchett ve Susan Sarandon gibi Hollywood yıldızları, küresel ısınmaya karşı herkesi tasarrufa davet ediyor. Yani buzdağının ardında, 'buzullar eriyor, her yeri su basacak'tan öte bir şey var.
Küresel ısınma
Bu küresel ısınma hadisesi, öyle 'buzullar eriyor, her yeri sular basacak'tan öte bir şey. Bir düşünce tarzı, bir hayata bakış şekli, ayrıca yeni moda ve yükselen trend.
Ünlü bir giyim markasının ilkbahar-yaz kampanyasını gördüm. Kısaca şöyle deniyor: "Küresel ısınma geldi heeeey, biz hazırız. Nasıldır bilirsin dostum, evin önü deniz, güneş tepemde daha ne isterim. Sandaletlerimi giydim, havlumu aldım bekliyorum." Independence Day (Kurtuluş Günü) filminde uzaylılar, dünyayı işgale hazırlanırken bir grup insan ha babam partiliyordu. Bu kampanyanın işaret ettiği insanlar, bana bu 'parti'cileri hatırlattı. "Hoş geldin küresel ısınma!" hesabı... Independence Day'de nedense önce 'parti'ciler ölüyordu, bakalım küresel ısınma önce kimi götürecek. Aslında eleştirdiğime bakmayın, bu kampanya biraz erken belki, ama doğru bir şeyi işaret ediyor. Küresel ısınma sadece iklimsel bir konu değil. Ya da hayatımızı sadece fiziksel açıdan etkilemiyor. Küresel ısınmanın sosyal yaşamda ve toplum psikolojisinde ciddi etkisi olacak. Bunu henüz hissedemiyoruz, ama kendisini nasıl hissettiysek, toplumsal etkilerini de öyle hissedeceğiz. Yeni trend, yükselen değer ve moda, küresel ısınmadır yüzyılımızda. İlk kez bir Oscar ödül töreni bu yıl 'Yeşil' temasıyla yapıldı. Bugün dergilere baktığınızda tüm yıldızların küresel ısınmaya karşı insanları tasarrufa davet ettiğini görürsünüz. Susan Sarandon, eline bir pankart alıp "Benim arabam hibrid,'' diye Marie Claire'e poz veriyorsa konu kapanmıştır. Tüm dünyada ihtiyacından fazlasını tüketmenin yanlış olduğu, bunun dünyanın sonunu getirebileceği söyleniyor. Bizde bu konu daha pek ciddiye alınmasa da aslında küresel ısınma modasında Türkiye öncü ülke olabilir. İşin aslı bizim Türkler olarak dünyaya "Günaydın arkadaşlar!'' dememiz gerekiyor. "Cipini sat, hibrid araba al, malikaneni sat, küçük eve taşın, elektrikli aletleri kullanmadığın zaman fişten çek, odadan çıkarken ışığı söndür, geceleri evi gündüz gibi aydınlatma, suyu idareli kullan..." Sanki anneannem konuşuyor. Bugün yaşasa, hayata bakışı ve ideolojisiyle doğal bir küresel ısınma karşıtı militan olabilirdi. Hiçbir şeyi atmazdı, müsriflikten nefret ederdi. Elbette sadece benimkinde değil, çoğumuzun ailesinde büyükler böyleydi. Susan Sarandon, anneannelerimizin 60'larda ulaştığı bilince daha yeni ulaştı, darısı diğerlerinin başına. Bakın avantajlarımız saymakla bitmiyor. Mimar Zaha Hadid'in yeni geliştirdiği 'İdeal Ev' bile aslında bize çok yakın. Duşta bilgisayar falan da var, ama geçin onu, en güzeli televizyon hücresi diye bir yer. Cam bir fanus misali, karşınızda televizyon var. Şöyle deniyor: "Televizyon karşısında oturacaksan gel bu hücrenin içinde otur. Burayı ısıtmak daha kolay, bütün evi ısıtmak için gereksiz enerji harcama." Eski evlerde neden çok oda ve kapı vardır bilir misiniz? 80 metrekare ev mesela, içinde beş oda - 10 tane de kapı. Çünkü kışın kapılar kapanır, bir odaya soba kurulur, böylece ısı dağılmaz, evin her yerini ısıtmak zorunda kalmazsın. Al sana ideal ev. Sizin anlayacağınız bu küresel ısınma hadisesi öyle 'buzullar eriyor falan'dan öte bir şey. Bir düşünce tarzı, bir hayata bakış şekli. Şimdi moda ve trend olması bir başlangıç. Televizyonda artık magazin programlarında ünlülere "Evden çıkarken fişi çektin mi?" diye sormaları da bir başlangıçtır, garipsemeyin. Bakın bir sene önce "Küresel ısınma varsa havalar neden soğuyor?" diye yazı yazan köşe yazarı vardı bizde. Gülmeyin, merak eden için bkz Yurtsan Atakan, 25 Ocak 2006 Hürriyet. Adam sigaranın kanser yaptığına inanıyor, kampanya açıyor, küresel ısınmaya inanmıyor. "Öyle bir şey yok uyduruyorlar," diyor. Kafelerde sigara yasaklansın, ama biz ciplere binmeye devam edelim. Ben sağlıklı olayım, gerisi önemli değil. O da bitti artık. "Sigara içme, sağlıklı beslen, spor yap, 100 yıl yaşa iyi güzel de böyle giderse nasıl bir yerde yaşayacağını biliyor musun?" sorusu gündemde. Kendinden, egondan biraz kop, dünyayı düşün. 90'ların başında müzikte Nirvana bomba etkisi yaratmıştı. Süslü püslü rock ve pop, ortalığı kasıp kavururken delik hırkalı, dağınık saçlı bir adam dünyayı tersine çevirdi. Bütün o süslü kıyafetleri giyenler değişmek zorunda kaldı, değişmeyenler yok olup gitti. Çünkü dünya şovdan sıkılmış, gerçekleri görmek istiyordu. Bugün küresel ısınma psikolojisinin dünyaya getirdiği de budur. En geç 10 yıl içinde şahit olacağız. Değişen ayakta kalacak, ısrar eden yok olup gidecek. İster inanın, ister inanmayın.
MEHMET TEZ
|