|
|
Nasıl olsa ak sakallı dede var!
SON dönemde dini içerikli, uhrevi konuları işleyen, ölümden sonrasını sorgulayan dizilerle ilgili tartışmalar hızlandı. Hacer Demir adlı bir kız çocuğunun ekranda izlediği "sırlı" dizilerden biri nedeniyle öldüğünün iddia edilmesi, gözleri yeniden bu tür dizilere çevirdi. RTÜK'ün bu programlarla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan görüş istemesi ise "RTÜK televizyonlara ceza vermek için fetva mı istiyor?" sözleriyle eleştirildi. Bu köşede, söz konusu dizilerin yaratacağı olumsuz tesirler konusunda çokça yazdım. Aralarında zararlı olanların bulunacağı gibi, "iyilik, hayırseverlik, yardımlaşma, komşuluk" gibi unutulan değerleri hatırlatma konusunda yararlı olanlarına da rastladım. Bugün, bu tür dizilerin genel karakteristiği ve bazı olumsuz etkilerini somut maddeler halinde bir kez daha hatırlatacağım. * Sözkonusu dizilerde sizin çalışmanıza, çabalamanıza, kendinizi paralamanıza pek gerek yok. Bir sevap işleyin ve ak sakallı dede gelip, sizi ömür boyu refaha erdirsin. * Başı açık olan bütün kadınlar kötüdür. Kapalı kadınların hepsi melektir. * Eğer günah işlerseniz, sakat kalırsınız. (Bu düşünceye göre, kazaen sakatlanan ya da doğuştan engelli olan Müslüman vatandaşlarımız bu dünyada günahlarının vebalini ödeyen kişiler mi yani? Tövbe estağfurullah!) * Zengin olanların, lüks hayat yaşayanların hepsi kötüdür. Tüm fukaralar iyidir. * Yapılan her iyiliğin ödülü, her kötülüğün cezası bu dünyada "anında" verilir. (Öyleyse ahret niye var? Bir kez daha tövbe estağfurullah!)
|