|
|
Köprü'yü geçene kadar...
KÖPRÜ'nün izleyicileri şaşkın... Hele senaryonun uyarlandığı, Ayşe Kulin'in Köprü romanını okuyanlar daha da şaşkın... Önceleri pek çok telefon ve e-mail alıyordum, "Bu Başbağlar katliamı 1983'te yaşandı. Adamlar 2006 model otomobillerle geziyor" ya da "O dönemde cep telefonu yoktu. Nasıl oluyor da cep telefonu kullanıyorlar?" diye... Bu köşede durumu izah ettim. Dedim ki, "Köprü romanı bu dizide yazarının da rızasıyla güncelleştirildi. Bu bir dönem dizisi değil." Bunun üzerine eleştiriler biraz duruldu. Ancak bu hafta Köprü'nün izleyicileri "aktüel" olaylar ile karşılaşıp, iyice şaşırdılar. Zira geçenlerde gazetelerin manşetlerine çıkan "Emekli albayın ulusalcı yemin töreni" sahnesi, dizinin içinde yer alıyordu. Ayrıca mühendis Tekin, arkasında duran "Çarşı Teröre Karşı" sloganının yazılı olduğu afişi sevgilisine izah ederken, "Erkeklerin kadınlara uyguladığı teröre karşıyım. Bir de beğenmediği televizyon dizisinin setini basanların yarattığı terör var! Onu da ihmal etmeyelim!" diyerek, Yaralı Yürek dizisinin Şanlıurfa'daki setine yapılan saldırıya vurgu yapıyordu. Eh bu tür "misyon" dizilerinin adetidir. Aktüaliteyi yakından takip eder ve güncel olayları senaryonun içine alırlar. Kurtlar Vadisi, Şubat Soğuğu, Yağmurdan Sonra, Sağır Oda ve Kod Adı'nda bu gibi durumlara sıkça rastlamıştık. Sanırım Köprü de bu kulvarda mücadele etme şansının daha yüksek olduğuna kanaat getirdi. Yani reyting köprüsünü geçene kadar ayıya "dayı" demeyi seçti...
|