2001 krizinden sonra Türkiye'de yaşayan her kesimin biraz burnunun sürttüğünü anımsatan Ahmet Zorlu, "Ancak aradan altı ay, bir yıl geçti. Eski tas, eski hamam. Ne yazık ki kazandığımızdan çok harcıyoruz" dedi.
Türkiye'de 54 yıllık sanayi geçmişi olan ve 28 bin kişilik çalışanı ile en fazla istihdam yaratan şirketlerden biri olan Zorlu Grubu'nun patronu Ahmet Zorlu, bir sanayici olarak Türkiye'nin 2001 krizinden ders çıkaramamasından şikayetçi. Türkiye'de halen az üretip, çok tüketme alışkanlığı olduğuna işaret eden Zorlu, 2001 krizinden sonra merhum işadamı Sakıp Sabancı'nın 'servetimin yarısını kaybettim' sözünü anımsatarak, "2001'de burnumuz biraz sürttü. Aradan 6 ay, bir yıl geçti eski halimize döndük. Eski tas, eski hamam. Yollar otomobil dolu, kazandığımızdan çok harcıyoruz. İşimizi kaybetme korkusu yaşamıyoruz. Üstelik bu işsizliğin bu denli büyük olduğu bir ülkede böyle oluyor" dedi.
Zorlu Holding'in eşbaşkanı Zeki Zorlu ile yıllardır işdünyasının içinde olan Ahmet Zorlu, Türkiye'nin son dönemde serbest kura alışmaya başladığının da altını çizdi. "Bir ihracatçı olarak bu dönemde zorlandık, ancak bunlara alışmalıyız" diyen Zorlu, bir dönem Türkiye'nin dışa kapalı olarak yaşadığını ifade ederek şu ilginç benzetmeyi yaptı: "Akşama kadar sokakta oynuyorduk, sonra da 4-5 yılda bir dayak yiyorduk. Şimdi ise Amerika'da birşey oluyor o gün bizim borsalarımız da düşüyor. Demek ki dünyaya entegre oluyoruz. Bu iyi bir şey." Zorlu'nun SABAH'a yaptığı açıklamaların ikinci gününü sanayiye yönelik görüşlerine ayırdık:
ÇİNLİLER'DEN TEKLİF
* Tekstil sektörü kendine dışarıda yer arıyor, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Doğrusu ben tekstil öldü diyenlere katılmıyorum. 30 milyar dolar ihracat yapan bir sektör nasıl ölürmüş. Bugün Çin'de Taç markamız taklit ediliyor. Koca Çin'de bunu yapanları bulamıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda bize geldiler, "Gelin size 400 dönüm yer verelim, işletme sermayesi de bizden. Çin'e yatırım yapın" dediler. Ama ben hiç böyle şeylere itibar etmedim. Bir çok kişi Mısır'a gitti, biz düşünmedik bile. Otomasyona geçtik, kârlılığı artırdık.
TÜPRAŞ NASİP DEĞİLMİŞ?
* Daha önce Tüpraş ve Petkim'de özelleştirme sürecine katılmıştınız. Tüpraş artık Koç Grubu'nun. Aklınızın bir yerinde kaldı mı? Yok... Keşke olsaydı ama olmadı. Nasip işi bu. Arkasından bakılmaz. Karayolları bize nasip oldu, Tüpraş ise değilmiş. Petkim'e gelince o zamanlar fiyat farkı çok olunca ihaleden çekilmiştik. Bugün piyasa değeri 1 milyar dolar. O kadar eder mi diye bakmalı. Tabii devlet bu rakamı altına ucuza satamaz, satarsa peşkeş çektiler derler...