SABAH - 16/03/2007 - Umur Talu
kapat
   
16 Mart 2007 Cuma
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 354 34 72
SMS:
UT yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Bir şey daha var...

Erdoğan' ın "Cumhurbaşkanlığına aday olup olmama ihtimali",
bunun "meşru mu gayri meşru mu olduğu", veya "demokrasinin icabı" na uygun mu yoksa "Cumhuriyet'in adabı" na aykırı mı sayılacağı tartışılıyor.
Kimi bel ağrısına, kimi Gül' ün oturuşuna, kimi Borsa'nın kuruşuna bakıyor.
Başka bir şey söyleyeceğim.



AKP'liler, "Karizma" nın, "Tek lider" in, "Tek seçici" nin Çankaya'ya çıkması durumunda;
Birer insan, birer vatandaş, birer seçmen, birer siyasetçi, birer temsilci, birer milletvekili, Meclis'te bir çoğunluk, birer bakan, hatta bir başbakan olarak "Cumhurbaşkanı'na tabi olmayı" sindirebilecekler mi?



Liderlerini, her şeye ve herkese rağmen, "Meclis'teki meşru çoğunluk" sayesinde oraya çıkarmanın (inadına) sevinci;
O meydan okuma, o zafer, hatta belki "hakkın tahakkuku";
"Kendilerinden biri" nin, "kendilerinin en üstü" nün, "kendilerinin en üstünü" nün orada bulunması;
Kanunların veto duvarından kurtulması;
Hatta hatta, her kafadaki erkek üniversiteye girerken, üniversiteye sokamadıkları genç kız türbanının, "Başbakan eşi" yle giremediği Çankaya'ya bile "Cumhurbaşkanı eşi" yle çıkma ihtimali;
Bunların tümü şunları dengelemeye yetecek mi:



Liderdi, hepsini seçendi, hepsini seçtirendi diye...
Parlamenter sistemde sorumsuz bir Cumhurbaşkanı'nın...
Hepsi üstünde...
Parti üstünde...
Grup üstünde...
Meclis üstünde...
Hükümet üstünde...
Her bir kişi üstünde ağırlığa sahip olması.
Parlamenter sistemde bir nevi "Başkanlık" sistemi.
Bir nevi "Tek adam" rejimi.
Bir nevi "Meclis'in ve hükümetin Cumhurbaşkanı'na bağımlı kılınması."
Bir nevi "demokratik görünümlü", hadi "dikta" demesek de, "dikte" rejimi.
Veto eden, engelleyen, "ideolojik çatışma" ya giren bir Cumhurbaşkanı'ndan kurtulup "ideolojik çakışma" halinde bir cumhurbaşkanına kavuştuk derken;
Hükmeden, emreden, bastıran, basan, ağır basan, kişiliğiyle (veya başka türlü) ezebilen...
Çankaya'dan hükümeti, Meclis'i ve partiyi, aday listelerine kadar, iliklerine kadar denetleyen, didikleyen, belirleyen bir Cumhurbaşkanı.
Onun tayin ettiği herkes!
Partide, Meclis'te, hükümette olmadığı halde, sözde oralarla ilgisi bulunmadığı, onlarla birlikte hesap veremeyeceği halde, her şeyin içinde ve hepsinin üstünde birisi.



"Tek parti" dönemi tabiatı icabı zaten "tekçi" idi, ama ya "çok partili" ?
İki "askeri darbe" cumhurbaşkanı. Aralarında iki "Paşa Cumhurbaşkanı".
Ecevit-Bahçeli-Yılmaz koalisyonunun hiç yoktan uzlaşmayla seçtiği
"Anayasa Mahkemesi Başkanı Sezer" i de çıkarın...
Üç "partili" cumhurbaşkanı.
Bayar, Özal ve Demirel.
Demirel, DYP'yi yönetemedi, hatta "Batsın bu parti" istedi, hatta ANAP'lı oldu sayılır; çünkü, memleketin içine etse de, ona rağmen,
"Baba'nın adamları" nı ekarte edip başa geçen Çiller, partiyi ve hükümeti "kendisinin ve kocasının malı" yapmıştı.
Bayar ve Özal ise partiyi, hükümeti, Meclis'i gölgeleri kılmak istedi hep.
Kendilerinindi, kimseye yar olmasını istemiyorlar, liderliklerini, şahsiyetlerini, haklarını "en üstün" görüyorlardı.
"Tek adam" olmak istediler ve aklı başındaki partililer için için isyan etti.
"Kukla olsun" diye Özal' ın ANAP başkanlığı ve başbakanlığa " tayin ettiği" Akbulut dahi, tüm biat kültürüne rağmen, dayanamamıştı.
Azıcık özerklik, özellik, bağımsızlık, kişilik arayışı dahi, "Çankaya" ile "Papatya" tarafından cezalandırılmıştı.



Bu işe karşı olanlar zaten bir sürü şey söylüyor.
Taraftar AKP'liler ise bir de bunu düşünsün.
"Kuvvetler ayrılığı" derken, "Kudret kulluğu" nasıl bir ihtimal olabilir!
"Demokrasi ilacı" derken, başının üstünde sürekli "Damokles'in kılıcı"
mesela!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Devlet köleleri (2)   / 15-03-2007
 İsmi açıklanmayan askeri yetkililer... (1)   / 14-03-2007
 Çukurdan çukura   / 13-03-2007
 Konuş-ma...   / 12-03-2007
 Ne yazacaktım ne yazdım!   / 11-03-2007
 Bak ne diyor hâlâ!   / 09-03-2007
 Keser döner sap döner...   / 08-03-2007
 Herkesin keyfi yerinde!   / 07-03-2007
 Türkiye'den komşularına bir saldırı olmaz; bir de üsler olmasaydı!   / 06-03-2007
 Renkli kâbus   / 05-03-2007
ERGUN BABAHAN
Nevruz ve tezgâh
Üç gündür Nevruz ve özenle...
MEHMET BARLAS
Çankaya vetoları andıç mı yoksa yönelim yönergesi...
FATİH ALTAYLI
Yalana kat izni gerekmiyor
Bir gazete iki gündür Ciner...
UMUR TALU
Bir şey daha var...
Erdoğan' ın...
ERDAL ŞAFAK
Geçmiş olsun
Cumhurbaşkanı Sezer'in 25...
'İstanbul eylemlerine parayı ben verdim'
Guantanamo'da tutulan El Kaide'nin üç numaralı ismi Halid Şeyh...
"Kürtler için Irak'ta asker bırakacağım"
ABD'de başkanlık yarışına giren Senatör Hillary Clinton, karşı olduğu...
İkinci bomba Gilberto
İkinci bomba Gilberto
John Carew'i listenin başına koyan Fenerbahçe'nin, Roberto Carlos'u...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu