|
|
Cem Yılmaz olmak kolay mı?
Cem Yılmaz, yaptığı açıklamaları, jestleri ve aydınca tutumuyla farklı bir kulvarda
Cem Yılmaz'ı hep beğenirim, hep severim. Ama şu son günlerde hayranlığım daha da pekişti. Ve bunu belirtmek istedim. Öncelikle SİYAD'ın ödül gecesinde Mazhar Alanson'un mikrofonda dile getirdiği ve benim/bizim katiyen alınmadığımız kimi sözlerden sonra hemen ertesi gün bana telefon etmesi ve sanki Mazhar adına özür dilemesi... Çünkü malum, Hokkabaz'da birlikte oynadılar ve törene de birlikte gelip yan yana oturdular. O nedenle, kendisini 'sorumlu' hissetmiş olmalı! Ayrıca geçen hafta SABAH'ta Balçiçek Pamir'in çok güzel söyleşisinde, şu son günlerin Şah Mat tartışmasına olan yanıtı... Yılmaz, ne 'meslek dayanışması' gerekçesiyle o filme sahip çıkıyor ne de bizlerden, yani eleştirmenlerden, gelecek günleri ve filmleri düşünüp yağ çekmeye yöneliyor. Onun yerine, son derece akıllı bir yanıt veriyor ve özetle şöyle diyor: "Sert eleştiriye karşı 'Yuh' diyebilmek için elimizde bazı kozların olması lazım. Dorsay'ın sivri eleştirisi eğer doğruyu yansıtmıyorsa, marjinal olarak kalır, önemsenmez. Ama ya doğruysa?" Ve yine aynı söyleşide, Radikal gazetesinin pazar günü genel yayın müdürü görevine talip olup olmadığı konusundaki soruya da bakınız ne diyor: "Öncelikle ben entelektüel değilim. Ayrıca teklif gelmedi. Gelseydi de yapamazdım. Kolay mı genel yayın yönetmenliği yapmak?" Herkesin yeteneği olsun-olmasın her koltuğa ve her konuma balıklama atladığı günümüzde, Yılmaz'ınki örnek bir davranış. Eee, Cem Yılmaz olmak ve de Cem Yılmaz kalmak kolay mı? Bu bence tam aydınca bir tutum. Ve benim bundan böyle Radikal pazar konuğu için ısrarlı adayım, elbette Cem Yılmaz...
|