| |
|
|
300 yıllık esere 301 sansürü
Suna İnan Kıraç Vakfı, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nün açılışında konuklara çok zarif bir armağan vermiş. Şükufename adlı bir elyazmasının tıpkıbasımı. O gecenin anısına 500 adet basılıp konuklara verilmek üzere hazırlanmış bir eser. Çiçekleri konu alan ve içinde çok sayıda çiçek çizimi bulunan kitabın bir sayfasında kitabın orijinalinin tıpkıbasımı, hemen yan sayfasında ise günümüz Türkçesiyle Türkçe karşılığı. Ancak ilginçtir, büyük bir özenle hazırlanan eser, bazı işgüzarlarca sansür edilmiş ve yaklaşık 300 yıl önce yazılmış birkaç şiir eserden çıkarılmış. Osmanlıca ve Arap alfabesiyle yazılmış haliyle tam metin olan eserin üzerine "seçmeler" yazılmış. Çünkü Türkçe'ye ve Latin alfabesine çevrilirken "seçmece" olmuş. İşgüzarların sansürünün nedeni ise çıkarılan şiirlerden ikisinin "Türklüğe hakaret ettiğinin" düşünülmesi. Yani bir anlamda TCK 301. madde korkusu. Şiirler de, aslında Osmanlı'da sıkça rastlanan ve imparatorluğun etnik unsurlarının birbiriyle dalga geçmesine dayanan bir edebi geleneğin parçası. 300 yıl önce yazılan şiirlerden birinde "Ey gönül, bir şey için etme sakın Türk'e dilek" cümlesi var. Diğerinde ise "Yazık Türk'e giden turpa" diyen bir bölüm. Kitabı yayına hazırlayanlar, 301 korkusuyla bu şiirleri sansürlemiş ve şahane bir kitabın içine etmişler. Ama YouTube için açılan davayı görünce "Acaba haklılar mı?" demeden de duramıyorum.
|