|
|
|
|
|
|
100 mumluk ampulle de yüksek sanat yapılıyor!
Usta tiyatrocu Şahika Tekand, tiyatrosu 'Studio Oyuncuları' ile birlikte sahnelediği 'Evridike'nin Çığlığı' ile İstanbul seyircisiyle yeniden buluşmaya hazırlanıyor. Tekand, "Maddi sıkıntı çektik ama bu başarımızı engellemedi" dedi.
Ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Şahika Tekand, 2001'de Yunanistan'daki Antik Yunan Drama Buluşması'nda bir oyun sahnelemesi için teklif alması üzerine, 'Oidipus Nerede' (2002) adlı oyunu sahnelemişti. Oyun, Yunanistan'da olduğu gibi, sahnelendiği tüm ülkelerde büyük ses getirdi. Ardından bunun bir üçleme haline getirilmesi istendi ve Tekand, ikinci oyun 'Oidipus Sürgünde'yi (2004) sahneye koydu. Üçlemenin son oyunu olan 'Evridike'nin Çığlığı'nı (2006) ise 15. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali ve 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları'nın kapanış oyunu olarak yazdı, yönetti ve oynadı. Saraybosna'da ödüle kavuşan, Japonya'daki Toga 2006 Yaz Festivali kapsamında sahnelenen oyun, 20-21 Mart'ta BKM sahnesinde, 28-29-30 Mart'ta ise Garaj İstanbul'da seyircisiyle buluşacak. Tekand, tiyatrosu 'Studio Oyuncuları'nda birlikte çalıştığı oyuncu arkadaşlarıyla sahneye koydukları üçleme için şunları söylüyor: "Hayatımın 7 yılı bu üçleme üzerinde çalışarak geçti. Uluslararası arenada önemli başarılar aldık. Kullandığımız ışık oyunları; büyük teknolojiyle, olağanüstü ışıklarla gerçekleşmiyor, Basit, 100 mumluk ampullerle oluyor. Demek ki ön koşul para değil!"
ERDEMLERİMİZİ HATIRLATIYOR
* Şahika Tekand uzun zamandır televizyondan ve sinemadan uzak... Ve şimdi yeni oyunu 'Evridike'nin Çığlığı' ile yeniden karşımızda. 'Artık benim için sadece tiyatro var' demek mi bu kayboluş? 1997'den beri ne televizyon ne de sinema yapmıyorum. Yapamıyorum değil, yapmıyorum! (Gülüyor) Hem kadromu yetiştirmek, hem yazmak, hem yönetmek gibi bir faaliyet içinde olunca; tiyatroya yoğunlaşmam gerekti. Bir de insan bir süre sonra kendisi için en doğru olana karar veriyor. Tiyatroda kendimi çok mutlu hissediyorum.
* Neden Yunan mitolojisinde yer alan bir kral ve ailesini konu aldınız da, bir Osmanlı padişahı ve onun hikayesini anlatan bir oyun yazmadınız? Antik Yunan'a hep meraklıyım. Çağdaş tiyatronun sahnesi ve çağdaş seyirciye ulaşmak için önemli imkanlar taşır içinde. Bir de tragedyalar bugünün seyircisi için çok önemli. Çünkü bugünün seyircisi inançlarını, erdemlerini kaybetti. Bunların hatırlatılması için verimli bir topraktır Antik Yunan...
* Oyunda bir insanın hırsları uğruna her şeyini kaybedeceği ele alınıyor ve bu modern dünyada çok sık rastlanan bir durum... Bu oyunla farkındalık yaratma amacında mısınız? Kesinlikle... Tüm bu tragedyalar, çağdaş hayatta hatırlamadığımız yüce erdemleri hatırlatıyor. Kendini feda edebilme, inançlarına sahip çıkabilme, ceza ve ödül kavramlarıyla başka türlü ilişki kurmayı sağlıyor. Bunlar Antik Yunan'ın hediyesi. İnsanlara yeniden hatırlatılması gerekiyor. n Oyununuz yabancı basında 'dahice', 'muhteşem bir çağdaş sanat şöleni' olarak yorumlanmış. Yabancı basında bir Türk sanatçı olarak bu övgüleri almış olmak size ne hissettiriyor? İlk başıma geldiğinde çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim çünkü hiç alışık olmadığım bir şeydi. Ben burada insanı önce kötü yönleriyle eleştiren kalabalıklara alışığım. Orada beni havalara kaldırıp ayaklarımı yerden kestiler, bunu mecazi anlamda söylemiyorum. Bunu yapanlar da meslektaşlarım; benden büyük insanlardı. Böyle bir şeyin başıma gelebileceğini hayal etmedim bile. Şimdi her seferinde de buradaki meslektaşlarımın da bunu yaşayabilmesini çok istiyorum. Çünkü yüksek sanat yaparak da bu cevabın alınabileceğini insanların tatması, gerçekten çok özel bir duygu.
MORALİMİZİ ASLA YİTİRMEDİK
* Studio Oyuncuları büyük sıkıntılar çeken bir tiyatro mu? Finans olarak evet ama moral olarak asla! Çünkü bizim koşullarımızda 20 yıl ayakta kalmak mümkün değil. Hayal ettim, gerçekleştirdim ve hiçbirini parayla yapmadım. Sonucunda da bu grup ortaya çıktı. Bu oyunda seyrettiğiniz ışık oyunları, bilgisayar teknolojileriyle olağanüstü ışıklarla gerçekleşmiyor, basit 100 mumluk ampullerle oluyor. Demek ki ön koşul para değil. Olsa fena olmazdı... (Gülüyor)
SEZEN BAŞARAN - GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|