|
|
Dost başa
Siz bacaklarına takılmış olabilirsiniz ama Giselle Bundchen bu sayfada saçları nedeniyle yer alıyor. Çünkü onun gibi dünyaca ünlü pek çok yıldızın saçlarını emanet ettiği Fransız kuaför Frederic Fekkai, yalnızca iki gün için İstanbul'daydı ve kendisiyle konuşma fırsatı bulduk. Kadınların doğal güzelliğini ortaya çıkarmaktan yana olan ünlü kuaför, Türk kadınlarını 'koket' buldu...
'En güzeli, en natürel saçtır'
Scarlett Johansson, Mischa Barton, Beyonce gibi güzel saçlı yıldızların kuaförü Frederic Fekkai, iki günlüğüne İstanbul'daydı. 600 dolara saç kesen Fekkai, "Türk kadınlarını nasıl buldunuz?" sorumuza, "Koket," cevabını verdi.
Dünyaca ünlü Fransız saç tasarımcısı Frederic Fekkai, İstanbul'a gelir de benim gibi haftanın dört gününü kuaförde geçiren biri bunu kaçırır mı? Ama ne yazık ki sabah çok erken bir saatte randevulaştığımız için karşısına kuaföre gitmeden çıkmak zorunda kaldım! Ne şans... Fekkai, moda dergilerinin kapaklarını süsleyen modellerin ve Hollywood yıldızlarının saçlarını yapan, New York ve Los Angeles arasında mekik dokuyan birisi. Salma Hayek, Kate Winslet, Liv Tyler, Mischa Barton, Beyonce, Heidi Klum gibi ünlüler ondan vazgeçemiyor. Saçınızı Fekkai kessin istiyorsanız, 600 doları gözden çıkarmanız gerekiyor.
- Kuaföre gitmeyi bir terapi olarak gören biri olarak, sizinle tanışmak benim için büyük bir keyif. Nasıl başladı hikâyeniz? - Her zaman tasarıma, estetiğe yoğun bir ilgim vardı. Ancak babam avukat olmamı istiyordu ve o yüzden de hukuk okudum. Güney Fransa'da okula giderken, modellik de yapıyordum ve bir çekim sırasında bir stilistle tanıştım. Onun yarattıkları ve değiştirdiği insanlar beni o kadar çok etkiledi ki, yanında asistan olarak çalışmaya başladım. Ve herhalde şans da bana yardım etti ve 21 yaşında Paris'in en iyi salonlarından birinde işe girdim. Böylece saç tasarımcısı olmak için ilk adımı atmış oldum. Çalıştığım kuaför, New York'ta bir salon açmak isteyince de kendimi New York'ta buldum. 10 yıl sonra kendi salonumu açtım.
- Hollywood yıldızları, top modeller hep peşinizde. Sadece şans mı yardım etti, yoksa yeteneğiniz mi? - Her ikisi de değil! Bu işe duyduğum tutku beni bugüne getirdi. Her ne kadar bana, "Yeteneklisin," deseler de kabul etmiyorum. Tutkum olmasa, yeteneğim de fark edilemezdi diye düşünüyorum.
- New York'a bir Fransız saç tasarımcısı geliyor ve kısa sürede 'guru' olarak anılıyor. Bunu nasıl başardınız? - O zamanlar herkesten farklı hizmet verdim. Müşteriler, salona geldiklerinde beş yıldızlı otele gelmiş gibi hissediyorlardı. O yıllarda herkesin cep telefonu yokken, her koltuğa cep telefonu koyduk. İş kadınları için faksımız hazırdı. İlk SPA hizmetini de biz verdik. Salonumuzun içinde restoranımız vardı. İç dekorasyonuyla, çalışanıyla çok trendy ve şıktı.
- Müşteri size geldiğinde onun istediği modeli mi uyguluyorsunuz, yoksa sizin onun için uygun gördüğünüz mü? - İlk kez geliyorsa, önce oturup yaşantısını ve stilini anlamaya çalışıyorum. Yaşadığı yerin iklimini de göz önünde bulundurduğum gibi, çocuklu meşgul bir anne mi, yoksa üst düzey yönetici mi, kişiliği, işi, çevresi nasıl bunları da öğrenmeye çalışıyorum. Böylece ona özgün bir model yapıyorum. Elinde fotoğrafla gelen müşteriler, benim müşterim değil. Tabii ki yüzünün kemik yapısını da göz önünde bulunduruyoruz.
- Bu iş için felsefeniz nedir? - Herkesin aynı görüntüde olması beni çok rahatsız ediyor. Aynı renk saç, aynı dudak, aynı model.. Özgünlük çok önemli. Bana göre natürel olan, en güzel olandır. Güzellik içten gelendir. Bizim işimiz bu güzelliği ortaya çıkarıp onunla oynamak. Ama kesinlikle abartmadan.
- New York ve Los Angeles'ta yaşayan bir Fransız olarak, arada nasıl bir fark görüyorsunuz? - Amerika daha pratik bir yer, her şey daha kolay. Oysa, Avrupa'da güzel şeyler biraz daha gizlidir. Gerçi artık bana göre dünya yuvarlak değil, düz. Bugün buradasınız, yarın bambaşka bir yerde. Türkiye'de de birçok global markayı görmek beni çok memnun etti. Artık kimse bir şey kaçırmıyor, trendler, moda aynı anda her yerde.
- Türk kadınlarının tarzını nasıl buldunuz? - İlk izlenimim, modaya ilgilerinin olduğu. Ama buradaki kadınlar koket olmak istiyor. Burada da tıpkı Hollywood'daki gibi kadınlar sarışın olmaya meraklı. Güzel saçları var ama tüm sarışınlar aynı.
|