|
|
Gerçek sorulara gerçek cevaplar!
'Selvi Boylum Al Yazmalım' filminde, 'Sevgi mi emek mi?' sorusunu sorduruyordu bize Atıf Yılmaz. Eminim ki yetişkin kadınlar arsında bu filmi izleyip de, sonradan olası bir aldatılma halinde sevgilisine karşı 'Sevgi mi, emek mi?' sorusunu sormayan, bu filme aşık olmayan kadın yok gibidir. Ali Özgentürk'ün muhteşem senaryosu, Atıf Yılmaz'ın rejisi ve tabii ki Türkan Şoray, Kadir İnanır ve Ahmet Mekin'in büyüleyici performansları ile bu film Türk sinema tarihimizin en unutulmazları arasındadır. Bana göre de en iyi 5 aşk filminden biridir. 1977'de çekilmiş olan film, dönemin Türk sinemasının ilişkilere bakışını, o dönem sinema izleyicisinin beklentilerini ve toplumun ahlak anlayışını yansıtan önemli bir belgedir. Önceki gün 'Adem'in Trenleri' filmini izlerken aklıma bir anda 'Selvi Boylum Al Yazmalım' geldi. 'Adem'in Trenleri' filmi, Manisa Akçağaç'da minik bir tren istasyonunda geçen dokunaklı bir öyküye tanık ediyor bizi. Filmin omurgasında, 'Selvi Boylum' filmindeki gibi bir 'Sevgi mi emek mi?' hikayesi var. Ancak Atıf Yılmaz'ın filminin üzerinden 30 yıl sonra çekilen bu film, karşılaştırmalı olarak Türk Sinemasının geldiği noktayı çok çarpıcı ve keyifli bir şekilde ortaya koyuyor. Barış Pirhasan'ın yönettiği filmde, İsmail Doruk'un senaryosu, sinemamızda artık yalın, kendine has, acıtacak kadar gerçek ve görsel olarak etkileyici bir dilin oluşmaya başladığını gösteriyor.
Nurgül Türkan değil Artık Türk sinemasında karakterler yiyor, içiyor, sevişiyor ve gerektiği zaman da küfredebiliyor. Karakterler esas kız, esas oğlan, bahçıvan, kötü kadın kalıbından fersah fersah uzakta. Daha önce 'Selvi Boylum Al Yazmalım'da cevaplanmaktan kaçınılan bazı soruların cevapları, bu kez tam 30 yıl sonra ve içinde bir imamın da yer aldığı riskli bir öyküde korkusuzca veriliyor. Filmde Cem Özer'in performansı mükemmele yakın. Ah, bir de yönetmenimiz ezanı, duaları ve mevlidi Cem'e kendi sesinden söyletseymiş tam süper olacakmış. Bir de Cem Özer, zamanında TV kariyerine soyunmasa ve biz onu 'Berlin in Berlin'in harika oyuncusu olarak anımsasaymışız. Keşke sinema ve oyunculuk kariyeri yapsaymış. Yine de Cem Özer, eğlence dünyamızın en ilginç başarı, düşüş ve geri dönüş hikayelerinden birine imza atıyor bence. Nurgül Yeşilçay ise anlatılabilecek gibi değil. Mükemmel, çarpıcı ve hayran bırakıcı bir performans sergiliyor. Onu Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ile kıyaslamayın. Adını onların yanına yazın. O yeni Hülya veya yeni Türkan değil, Türk sinemasının en iyi kadın oyuncularından biri!
|