|
 |
 |
 |
  |
|
'Yabancı fonlar gelmeden faiz düşüşü olmaz'
Realty World Başkanı Büyükçetin, Mortgage sisteminin işleyişinde çıkabilecek sorunlara dikkat çekti ve "Bunlar gözardı edilirse boşa heyecanlanmış oluruz" dedi
Mortgage kredisini ne kadar ucuzlatırsanız o kadar talep alırsınız ve maliyeti ucuzlatmanın yöntemlerinden biri de vergi teşviğidir. Bu olmazsa bir teşvik unsuru yok edilmiş olur.
Vergi teşviğinin kaldırılması, heyecanla beklenen sistemin cazibesini az da olsa düşürür ancak bu, sistemin temel mantığı ile ilgili bir durum değildir.
Uluslararası gayrimenkul şirketi Realty World'ün Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Büyükçetin, TBMM'de görüşülen Mortgage Yasa Tasarısı ile ilgili olarak yaşanabilecek eksikliklere dikkat çekti. Mortgage'ın 2006 mayıs ayı sonrasında durgunluk yaşanan gayrimenkul sektörüne ciddi bir ivme kazandıracağının tartışılmaz bir gerçek olduğunu vurgulayan Büyükçetin, "Ancak bu yasa tasarısı ile ilgili bazı görüşleri de dile getirmek gerek" dedi. Büyükçetin bu görüşlerini şöyle özetledi:
Borç kapatana yüzde 2 ceza
* Borcunu vadesinden önce kapatana yüzde 2 ceza getiriliyor. Halen uygulanan konut kredisi sözleşmelerine göre ise eline toplu para geçen kredi borçlusu borcunu kapatırsa herhangi bir ceza ödemiyor. Ayrıca, Mortgage'tan önce konut kredisi alıp da ödemesi devam edenler, mortgage yasası çıktığında mortgage kapsamına alınacağından, bu kişiler de otomatikman mortgage'ın tüketici aleyhine olan düzenlemelerine tabi olacak ki bu tüketicinin önceden göremediği bir mağduriyet olarak ortaya çıkacaktır.
Değişken faize zorlama olabilir
* Konut kredisinde halen sabit faiz uygulanıyor. Faizler yükselse bile kredi alan kişi sözleşmede yer alan faiz üzerinden ödemelerine devam ediyor. Mortgage tasarısında ise sabit faizin yanı sıra değişken faiz seçeneği de yer alıyor. Kredi kullanan kişi mortgage'ta sabit ya da değişken faizi seçmekte özgür olacak. Ancak bankalar, 'Sabit faiz kotamız doldu, size ancak değişken faizli kredi verebiliriz' diyerek kişileri değişken faize zorlayabilecek. Mortgage tasarısında bankaların bu keyfi tutumunu önleyici bir düzenleme yok.
* Mortgage uygulanmaya başladığında teslim edilmeyen ya da kusurlu teslim edilen ev için müteahhit ve kredi veren kuruluş kredi kullanan kişinin toplam zararı kadar değil, sadece kredi miktarı kadar sorumlu tutulacak. Konut kredisinde ise müteahhit ve banka, kusurlu teslim edilen evdeki toplam kusur kadar sorumlu tutuluyor.
Vergi teşviği yok
* Mortgage ie ilk kez ev alanlar, 100 bin YTL'ye kadar olan kredi ödemelerini gelir vergisi matrahından düşebilecekti. Ancak IMF'nin direktifiyle bu madde tasarıdan çıkartıldı. Vergi teşviği talebi artırıcı bir etki yapacak ve alıcı konutu daha düşük bir maliyete mal edecektir. Oysa bu teşvikten yoksun kalındığında maliyet düşmemiş olur. Kredi faizleri yıllık yüzde 20 ise bu teşvik yüzde 1'lik indirime tekabül eder, yani sonuçta net bir maliyet indirimi söz konusudur. Bu teşvikten faydalananlar için oran, yüzde 20 değil de yüzde 18'e düşer. Bu fark talebi nasıl etkiler, bekleyip görmek lazım. Ama sistemin uygulanabilirliliği açısından bir sorun olmaz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
