|
|
|
|
|
|
|
Kemal Türkler davasında beraat
DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'i 27 yıl önce öldüren kişilerden biri olduğu öne sürülen Ünal Osmanağaoğlu beraat etti.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün yapılan duruşmada kararı açıklayan mahkeme heyeti, hakkında Kemal Türkler'in öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle 765 sayılı TCK'nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan Ünal Osmanağaoğlu'nun, bu suçu işlediği konusunda mahkumiyetine yeterli ve kesin deliller bulunmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetti.
DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'i 27 yıl önce öldüren kişilerden biri olduğu öne sürülen Ünal Osmanağaoğlu'nun beraatının ardından müdahil avukatları temyiz dilekçelerini mahkemeye verdi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan hükümlü sanık Ünal Osmanağaoğlu katıldı.
Duruşmada
söz alan müdahil avukatı Rasim Öz, 8 sayfadan oluşan yazılı bir dilekçe sundu. Öz ayrıca, ''Biz mahkemenin nasıl bir karar vereceğini biliyoruz. Basının önünde ve dinleyicilerin önünde bizi utandıran farklı bir karar çıkacağı inancında değiliz. Ayrıca daha önce tüm soruşturmanın genişletilmesi taleplerimiz de reddedildi'' dedi.
Müdahil avukatı Kudret Yıldırım da ''Meslektaşımız hakkında 'şov yaptınız' şeklindeki sözleriniz bizi üzmüştür. Sözünüzü geri almanızı ümit ediyoruz. Öldürülen Kemal Türkler işçi sınıfının yiğit bir evladı ve önderidir. Böyle bir davada bu nedenle heyecanlı davranıyorsak bunun da mazur görülmesini istiyoruz. Sanık hakkında davacı ve şikayetçiyiz. Cezalandırılmasını talep ediyoruz'' şeklinde konuştu.
Müdahil avukatlarından Zeynel Öztürk de müvekkili Nilgün Soydan'ın sanığı duruşmada teşhis ettiğini belirterek, ''Müvekkilimin beyanı ve daha önceki beyanlarımız ile dosya kapsamı da dikkate alınarak Kemal Türkler'i öldürdüğünü iddia ettiğimiz sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz'' dedi.
CUMHURİYET SAVCISININ MÜTALAASI
Esas hakkındaki görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Yalçın Ezerçe ise sanık Ünal Osmanağaoğlu hakkında 22 Temmuz 1980 tarihinde Kemal Türkler'in öldürülmesinden ve toplu kıyıma sebebiyet vermekten dolayı 765 sayılı TCK'nın 149/2. maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığını hatırlattı.
Daha önce mahkemece yapılan yargılamada sanığın bu suçtan dolayı beraatına karar verildiğini vurgulayan savcı Ezerçe, temyiz üzerine Yargıtayca, sanığın suç ortağı olduğu iddia edilen diğer sanıklar hakkında daha önce verilen kararla ilgili dosyanın akıbetinin sorulması, kesinleşip kesinleşmediğinin tespiti ile denetime olanak verecek şekilde bilgi ve belgelerin dosya içine getirtilmesi sebebiyle kararın bozulduğunu kaydetti.
Yargılama ve toplanan delillere göre daha önce Cumhuriyet savcısı meslektaşı tarafından 14 Nisan 2003 tarihinde verilen mütalaa ve gerekçelerini tekrarlayan savcı Ezerçe, bu dosyayla alakalı Ankara Sıkıyönetim 1 numaralı Askeri Mahkemesinin 1981/282 esas sayılı dosyasında Kemal Türkler'i kimliği saptanamayan diğer 2 sanıkla birlikte sanıklar Abdülsamet Karakuş ve Aydın Eryılmaz'ın öldürdüklerinin kabul edildiğini ve bu yönde gerekçe açıklandığını vurguladı.
Yine bu dosyada Kemal Türkler'in öldürülmesinden dolayı haklarında kamu davası açılan İsmet Koçak, Celal Adan ve diğerleri hakkında ise beraat kararı verildiğini hatırlatan savcı Ezerçe, mahkumiyetlerine karar verilen 2 sanık hakkındaki en büyük verinin ise öldürme olayında kullanılan ve gasp edilen aracın sürücüsünün çeşitli teşhisleri olduğunu dile getirdi.
Bunun dışında Ankara Sıkıyönetim 1 No'lu Askeri Mahkemesinin dosyasında da ''Yunus'' kod adlı Ünal Osmanağaoğlu'nun kimlik bilgilerinin belli olduğu ve adının geçtiğini dile getiren savcı Ezerçe, bu konuda söz konusu mahkemenin herhangi bir gerekçesi ve nitelendirmesi bulunmadığını kaydetti.
Ceza yargılamasının amacının olayı maddi delilleri ile hiçbir şüpheye yer vermeden açıklığa kavuşturmak olduğunu dile getiren savcı Ezerçe, bu durumda sanığın akılda en ufak şüphe kalmayacak şekilde, üzerine atılı suçu işlediğine dair savunmasının aksini gösterir, mahkumiyetine yeter ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından üzerine atılı suçtan dolayı beraatına karar verilmesini istedi.
Mütalaaya katıldıklarını ifade eden sanık avukatları da beraat talebinde bulundu.
Duruşmada son sözleri sorulan sanık Ünal Osmanağaoğlu ise ''Masumum, takdir mahkemenindir'' dedi.
KARAR
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, hakkında Kemal Türkler'in öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle 765 sayılı TCK'nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun, bu suçu işlediği hususunda mahkumiyetine yeterli ve kati deliller bulunamadığından beraatına hükmetti. Müdahil avukatları, kararın açıklanmasının ardından temyiz dilekçelerini mahkemeye verdi.
Avukat Rasim Öz, duruşmanın ardından gazetecilerin soruları üzerine, ''Temyizden sonra AİHM'ye de daha ötesine kadar da son nefesimize kadar bu davanın peşinde olacağımızı bütün dünyanın ve Türkiye kamuoyunun bilmesini diliyorum'' dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in, 22 Temmuz 1980 tarihinde evinin önünde otomobiline binmek üzereyken Ünal Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz, Abdülsamet Karakuş ve İsmet Koçak tarafından öldürüldüğü, koruma polisi Ali Bilsev'in de yaralandığı ifade ediliyordu.
İddianamede, bu olaya ilişkin, Osmanağaoğlu'nun suç ortakları hakkında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesinde kamu davası açıldığı, İstanbul ilinde sıkıyönetimin kalkması nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın ayrılarak, genel hükümler uyarınca suç yeri sorumluluk alanı olarak Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği kaydediliyordu.
''Suçun, DGM'nin kuruluşu hakkındaki kanunun geçici 1. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 1984'ten önce işlenmesi nedeniyle Osmanağaoğlu'nun DGM'de yargılanmasının mümkün olmadığı'' vurgulanan iddianamede, sanığın, TCK'nın 149/2. maddesi uyarınca ''ahaliyi ayaklandırarak birbirini öldürmeye sebebiyet vermek'' suçundan cezalandırılması talep ediliyordu.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 14 Nisan 2003 tarihli duruşmasında, sanık Osmanağaoğlu'nun beraatına karar verilmişti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin ilamında ise Abdülsamet Karakuş, Aydın Eryılmaz, Celal Adan, İsmet Koçak ve İsmail Aydın Esi'ye ait dava dosyalarının akıbeti ve kesinleşip kesinleşmediği konusu dosya kapsamı ile anlaşılamadığı gerekçesiyle bu hususun yeniden araştırılıp denetime olanak verecek şekilde gerekli bilgi ve belgeler getirtilip dosya içine konulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği belirtilerek, eksik soruşturma gerekçesiyle karar bozulmuştu.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|