Müteahhide ihale... Allah'a havale...
Dilara. 5 yaşında... Kız bebesi.
Dün öğle saatleri. Annesiyle birlikte yürüyordu. El ele tutuşmuşlar, ağabeyini okuldan almışlar, eve dönüyorlardı. İstanbul'da... Mahmutbey'de. En kalabalık muhitlerden biri. Attı adımını Dilara. Yokoldu. Aniden. Evet, yokoldu. Bir karton bisküvi kutusunu ezmişler, düzleştirmişler, rögar kapağı olmayan kanalizasyon çukurunun üstüne örtmüşler... Basınca üstüne Dilara, gidiverdi içine. Yaklaşık yarım metre çapında bir çukur... 5 metre kadar dikine, aşağı doğru gidiyor, sonra yatay şekilde yoluna devam ediyor. Boylu boyunca Mahmutbey'i yeraltından geçiyor, Şirinevler'i yeraltından geçiyor, 6 şeritli E5'i yeraltından geçiyor, Ataköy'ü yeraltından geçiyor, Olimpiyat Evi'nin yanından gün ışığına çıkarak, dereyle birleşiyor. Orada buldular cesedini. 5 yaşındaki yavru, idrar ve dışkı seli içinde, yarım metre çapındaki zifiri karanlık boruda, sürüklendi, sürüklendi, sürüklendi... 4 kilometre. Bir dakika sonra mı boğuldu? 3 dakika dayandı mı acaba? Can vermeden önce... Ne kadar çırpındı? Bağırabildi mi çaresiz? Neler hissetti o son saniyelerinde? Ciğeri mi patladı havasızlıktan? Yoksa kalbi mi durdu önce? Bilinmez. 4 kilometre uzakta, kanalizasyonun dereyle birleştiği yerde buldular cesedini. Bakıyorum fotoğrafa... Babacığı sarılmış evladına. Almış kucağına, bağrına basıyor, haykırıyor, bağırıyor, isyan ediyor. Ne fayda. Dilara'nın saçları yapışmış suratına... Kolları ve bacakları çarpık duruyor. Galiba parça parça olmuş incecik kemikleri, o zifiri karanlık tünel yolculuğu sırasında.
15 milyar dolar bütçesi var bu şehrin... Yılda 15 milyar dolar... Koca koca, görkemli belediye binaları var. En pahalı makam araçları var. Rögar kapağı yok. Bir de vicdanı.
Müteahhitlere çuvalla para ödemek kolay da... Nasıl ödenir Dilara'nın vebali?
|