|
|
Evlilik değil ayrılığa teşvik!
Şebnem Dönmez'in oynadığı pırlanta reklamı gerçekten mükemmel çekilmiş. Ama izledikçe içimde kadınlara karşı nefret uyandırıyor bu reklam. Reklamın başında 'Beni şu kadarcık bile sevmiyor musun?' diye soran hanımefendinin, sevgilisinden 'küçük' bir jest beklediğini zannediyorsunuz. Hani bir gül, bir kıyafet veya bir akşam yemeği. Ama reklamın finalinde, hanımefendinin yükte hafif pahada ağır bir isteği olduğunu anlıyoruz: Pırlanta! Bu reklamın ardından 'Şebnem evliliği özendiriyor' gibi haberler yapıldı. Ancak bence konunun Şebnem Dönmez ile bir ilgisi yok. Kızcağız profesyonelce işini yapmış. Ancak bu reklam birçok kadının içinde derin bir deprem yaratmıştır. Bir dönem ben de kafayı 'tektaş'a takmıştım. Her hediye faslında sevdiceğimin elinde kırmızı bir kutu görünce 'İşte o mesut an geldi' deyip aklım çıkacak gibi sevinmiş, 'o mesut an'ın gelmediğini' anladığımda ise yıkım yıkım yıkılmıştım! Ülkemizde kaç erkek, tektaş alabilecek maddi yapıdadır ki? 24 taksitle pırlanta yüzük almak 24 ay taksitle kurbanlık koyun almak gibidir; caiz değildir! İşi gereksiz yere zorlamaktır. Erkek için, olası bir ayrılıktan aylar sonra bile 'tektaş' taksidi ödüyor olmaktır. Kızlar, gelin biz tektaşımızı kendimiz alalım, paramız yetmiyorsa imitasyon alıp tektaş süsü verelim. Erkekler, siz de kafayı 'Beni şu kadarcık bile sevmiyor musun?' cümlesiyle bozmuş kızları 'Kanlı Elmas' filmine götürüp, elmasın zararları konusunda bilinçli hale getirin.
|