Ezop'un 'Yargu'su yakında beyazperdede
'Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü' filmiyle Anadolu ortaçağına eğilen Ezel Akay, 'Yargu' adlı romanında da aynı dönemi ele alıyor. Akay, Yeni Aktüel'e konuştu: Romanı beyazperdeye de aktaracağız.
Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü?' adlı filmiyle Anadolu'nun ortaçağına eğilen yönetmen Ezel Akay, yazar Haldun Çubukçu ile birlikte kaleme aldığı 'Yargu' adlı romanında yine aynı dönemi ele alıyor... Anadolu'nun Moğol istilasına uğradığı bir dönemde geçen romanda; kural tanımaz, şenlikli bir Türkmen aşireti olan 'Karacakızlılar', Moğollar tarafından yargılanıyor. Roman, aslında Türklüğün kökenine ilişkin çok şey söylüyor... Ezel Akay, Türk tarihine bu detaylı bakışının, Amerika'da yaşadığı döneme dayandığını anlatıyor:
Kimlik meselemiz var "Burada okulu bitirdikten sonra tiyatro yaptım bir süre. Sonra Amerika'ya gittim. İlgi alanım sinema olduğu için oraya yöneldim. Bir sene çok ciddi bir kütüphane dönemi geçirdim. Haftanın dört-beş günü kütüphaneden çıkmazdım. Orada bir şeyin farkına vardım. Kimlik meselesiyle bunalmış bir toplumuz. Kim olduğumuzu arıyoruz, Cumhuriyet'ten beri. Beni tarihi filmler yapmaya iten, özellikle Anadolu ortaçağına kadar götüren merak da işte buradan kaynaklanıyor." Akay, 'Yargu'nun Anadolu Ortaçağı üçlemesinin ikincisi olduğunu belirtiyor: "Bu merak 1240-1330 arasında geçen üç hikaye doğurdu. İlki, Mevlana ve Şems'in tanışmasını anlatan 'Romalı Celal', ikincisi 'Yargu', üçüncüsü ise 'Hacivat Karagöz'dü... Filmlere sondan başladık. 'Yargu'nun da senaryosu hazır. Yakında çekeceğiz..." Akay'a göre Anadolu ortaçağında Türklük kavramına ilişkin keşfedecek çok şey var. Özellikle 'Hepimiz Türk'üz' hassasiyetinin arttığı bir dönemde; Anadolu kültürünün renkli yapısını kavramanın 'ırkçılığın' önünü kesebileceğini düşünüyor Akay. Ona göre bugün yaşadığımız sorunlar ve kavgaların temelinde bu durumun anlaşılamaması var: "Anadolu Ortaçağı, bugünün Türkiye'sinin köprülerinin atıldığı bir dönem. Türkiye'nin tarihini Orta Asya'da da aramak mümkün, Moğol döneminde de. Ama şu kesin ki; bu ülkenin yapısını sadece tek bir kimlikle açıklayamayız. Ben bugünkü Türkiye'nin gerçek köklerini o dönemde gördüm."
Türk'üm demek yetmez! Akay'a göre "Ben Türk'üm" demek de yeterli değil: "İçinde doğduğum, yaşadığım kültürü çok seviyorum ve buradan ilham alıyorum. Türkçe'yi iyi konuşmaya çalışıyorum. Türk tarihi okuyorum sürekli. Sadece kuru kuru bunu söyleyenlerin bu memleketi benden çok sevdiklerine inanmıyorum. Bu ülkeyi sevmek için burada yaşayanlara faydalı bir şeyler yapmak lazım!"
|