| |
|
|
28 Şubat ve griler
Bugün 28 Şubat'ın yıldönümü. Ben o dönemi eleştirenlerden değilim. Kendi içinde barındırdığı hatalara rağmen, "Türk demokrasisi" açısından ciddi bir "balans ayarı" olarak görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde "Anayasa" nın ne anlama geldiğini, bu ülkenin temelinde hangi "çimentoların" bulunduğunu hatırlatması açısından önem taşıyan bir süreçti. Bazı "azgın demokratlar" gibi 28 Şubat'ı lanetleyemem. Cumhuriyetin temel değerlerini ortadan kaldırma özgürlüğünü "demokrasi" olarak tanımlayamam. Temel özgürlüklere ve özellikle de basına yönelik taraflarında ciddi hatalar vardır ama bu hatalar sadece 28 Şubat'a has değil. Türkiye'de kendini güçlü hisseden herkesin benzer baskılar uyguladığını biliyoruz. Ama 28 Şubat olmasaydı, bugün AK Parti diye bir parti olmayacaktı. Ayrıca 28 Şubat bir anlamda turnusol kâğıdı vazifesi de gördü. Bugün ona buna "yalaka" diyenler, o günlerde "yalakalık abidesi" haline gelmiş, biraz da fırsattan istifade gazeteci kellesi uçururken, bugün "Artık tehlike geçti" diye demokratlık dersi verirken, 28 Şubat'a karşı tarafsız durmaya çalışan ben onların kopardığı kellelere, susturduğu seslere o dönem çalıştığım gazetede kendi sütunumu açıyordum. Bu arada o dönemle ilgili bir de olay aktarayım. Gazeteci İlnur Çevik, Refahyol iktidarının "sıkı" adamlarındandı. Sürekli Erbakan'ın çevresindeydi. 28 Şubat süreci başlayınca ani bir dönüşle "Erbakan'a çakan" bir yazı patlattı. Bu yazı Emin Çölaşan'ın dikkatini çekti ve Çölaşan "İlnur durumu gördü ve döndü" diye bir yazı yazdı. Bakın o yazının perde arkasında neler var? Çevik'in sıkı Refahyolcu olduğu günlerde dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, İlnur Çevik'i çağırdı ve şöyle dedi: "İlnur Bey, arabuluculuğa soyunuyorsunuz. Bu sizi gri yapıyor. Oysa biz griyi sevmeyiz. Ya beyaz olacaksınız ya siyah. Bakın biz beyazız. Karşı taraf ise siyah. Kararınızı verin ve ya beyaz olun, ya gri..." İlnur Çevik kararını hemen oracıkta verdi: "Ben de beyazım." Ve hemen koşup o yazıyı yazdı. Bakmayın siz şimdi 28 Şubat'a veryansın edenlere. O dönemde hepsinin rengini gördük biz.
|