| |
Gerçek Türkiye
Başbakan Erdoğan siteminde haksız değil: "Türkiye'de hâlâ öcü edebiyatından medet umanlar, siyaset yerine korku üretenler var." Bu tür çabalar yalnızca dışarıda haketmediğimiz Türkiye senaryolarına (Daha dün "Financial Times" Ankara'daki güç savaşları üstüne demokratik onurumuzu incitici bir yazı döktürdü) esin kaynağı olmakla kalmıyor. Aynı zamanda enerjimizi boşa harcatıyor. Ondan da önemlisi, karamsarlık pompalıyor. Biz bu ortamın etkisiyle moral çöküşü uçurumunun kıyısına geldiğimizde, çareyi penceremizi dünyaya açmakta buluyoruz. Oradan gelen bol oksijenli temiz havayı soluyup rahatlıyoruz. Pencereyi son açışımızda bakın odamızda ne esintiler dolaştı: - " Alman Rektörler Birliği Kurulu Genel Sekreteri Christiane Gaehtgens, 'Türkiye'nin artık hırslı bir eğitim ve araştırma pazarı olan Hindistan ve Güney Kore ile aynı ligte oynadığını' bildirdi . Gerçekten de Türkiye'de 25 yıl önce 240 bin öğrenci yüksek okulda okurken bugün bu rakam 2 milyonun üzerinde. Üniversite sayısı da 25 yılda 4 katına çıktı. Gaehtgens, 'Türkiye'nin teknoloji transfer eden ülke haline gelmekte olduğunu, özellikle nanoteknoloji, biyoteknoloji ve enerji alanında önemli bir merkez konumuna ulaştığını' belirtiyor." (Süddeutsche Zeitung) - " Küreselleşme sürecinin de etkisiyle Türkiye hızlı bir dönüşümden geçiyor. Ekonomik açılımı müthiş etkileyici. İhracatı 5 yılda 36 milyar dolardan 86 milyar dolara, yabancı doğrudan yatırımlar da 1 milyar dolardan 18 milyar dolara sıçradı. Yüzde 7'yi bulan büyüme hızı neredeyse Çin'in performansına yakın. Dahası Amerikalılar ve Avrupalılar da bu dönüşüm destanının yazılmasına katkıda bulunuyorlar. Ford bu ülkeye yüzmilyonlarca dolar yatırdı ve en gelişmiş teknolojili, en yüksek performanslı fabrikalarından birini kurdu. Porsche araçlarının en önemli parçalarını bu ülkede üretiyor. Toyota, Honda, Electrolux gibi çokuluslu gruplar, Türk üniversitelerinin yetiştirdiği nitelikli işgücünden, kalite kavramına hakim mühendislerden yararlanmak için bu ülkeye akın ediyorlar. Türkiye de dünyanın her yerine mal satan kendi dev gruplarını yaratmaya başladı." (Business Week)
Gates ve Buffett niye öptü? - " Türkiye ilk kez ihraç ettiği enflasyona endeksli devlet tahvili için güçlü bir talep yaratmayı başardı. TÜFE'ye endeksli bu tahvile yaklaşık 25 milyar YTL (18 milyar dolar) talep oluştu. Barclays Bank'tan bir yetkili 'Bu, Türkiye için etkileyici bir gelişme. Karşılanamayacak kadar büyük bir talep olduğu açıkça görülüyor' dedi." (Financial Times) - " Dünyada ABD'den sonra en gelişmiş kredi kartı sistemine Türkiye sahip. Henüz Avrupa'nın yabancı olduğu teknikler bile uygulanıyor. Bunda son 4 yılda yaşam düzeyinin iki katına çıkması sayesinde kullanılan kredi kartı sayısının 31 milyon adede ulaşmasının da elbette önemli bir etkisi var." (Le Figaro) Başta dünyanın en zengini Bill Gates ve ikinci en zengini Warren Buffett olmak üzere ABD'nin 100 büyük patronunun Başkan Bush'a "Ermeni tasarısını engelle" baskısı yapmaları, kara kaşımızın kara gözümüzün hatırına değil; güçlenen, gücüne güç katan Türkiye'deki konumlarını kaybetmekten korktukları için... Hele bir de Erdoğan'ın belirttiği gibi, "Birinci sınıf cumhuriyet, birinci sınıf demokrasi, birinci sınıf vatandaşlık ve birinci sınıf hayat"a ulaşırsak, siz asıl o zaman görün Türkiye'yi... Tavsiye ederiz; Türkiye'nin gerçek yerini daha iyi görmek için siz de arada bir pencerelerinizi açın.
|