|
|
|
|
|
Akademi'nin kararları tahminleri yanıltmadı!
|
|
Akademi üyeleri uzun süredir ihmal ettikleri bir yönetmeni sonunda 'resmen' takdir ettiler. Çağdaş sinemanın yaşayan en önemli ustalarından Martin Scorsese, yaklaşık 40 yıllık sinema kariyerinde Oscar'ı ilk kez kucakladı. Diğer ödüllerde de sürpriz yaşanmadı.
Bu yıl Oscar törenlerine ev sahipliği yapan pek sevdiğimiz komedyen ve TV starı Elllen De Generes'in de ifade ettiği gibi; bu yılın Oscar aday listesi hiç bu kadar 'çok dilli ve milletli' olmamıştı. Meksika'nın öne çıktığı, İspanyolca'nın ağırlığını gösterdiği, Japonca'nın eksik kalmadığı ana dallardaki bu çeşitlilik; Hollywood'un liberal kanadından gelen 'hepimiz kardeşiz' kıvamındaki mesajı oldu. Gerçi ana ödüller yine 'yabancıya' gitmeyip Amerikan Sineması'nın kıdemli ve önemli isimlerini bulsa da; pek süpriz yaşatmayan sonuçlara kimsenin bir itirazı yok.
NİHAYET TAKDİR EDİLDİ Akademi üyeleri uzun süredir ihmal ettikleri bir yönetmeni sonunda 'resmen' takdir ettiler. Çağdaş sinemanın yaşayan en önemli ustalarından Martin Scorsese, yaklaşık 40 yıllık sinema kariyerinde şahsen ilk kez Oscar'ı kucakladı; yönettiği 'Köstebek' de (The Depatred) 'En İyi Film' ödülünü aldı. Zaten üç 'baba' ismi sahnede görünce durumu anlamıştık! Scorsese'nin kadim dostları; Steven Spielberg, Francis Ford Coppola ve Georges Lucas, 'En İyi Yönetmen' ödülünü açıklamak üzere sahneydiler.
KURALLAR BOZULDU Aralarında Scorsese'nin de bulunduğu, 1970'lerde Amerikan sinemasını değiştiren 'Movie Brat' yani 'Film Afacanları' olarak anılan bu grubun, ilk çıkış dönemlerinde birbirlerinin montajına girecek kadar samimi ve kadim dostlar olduğu biliniyor. Gerçi zarfların sahnede açılıncaya kadar kazananın bir devlet sırrı gibi mühürlenip gizlendiği iddiası düşünülünce; Akademi'nin bu kuralı Martin Scorsese için bozduğu da anlaşılabilir.
ALTINCI SEFERDE ALDI 1980'lerdeki 'Kızgın Boğa'ya (Raging Bull) kadar yönetmen olarak Oscar'da adı geçmeyen Scorsese, ödüle ancak altıncı kez aday olduğunda kavuşabildi. 'Arka Sokaklar', 'Taksi Şoförü', 'Kızgın Boğa' gibi eski başyapıtlarına rağmen Oscarlar'dan hep eli boş dönen ustamızın her daim 'el ele' çalıştığı kurgucusu Thelma Schoonmaker'ın da yönetmenle yaptığı sayısız işbirliğinden, üçüncü kez bir Oscar daha kazanması süpriz olmadı.
USTALIKLA KOTARILDI Malum son kertede filmlerin yapımcıya emanet edildiği Hollyywood'da kendi kurgusunu yapan yönetmen sayısı çok az. Aday olduğu beş daldan dördünü alan, polis teşkilatı ile suç dünyası arasındaki köstebek ağını anlatan film; dört yıl önce büyük beğeni kazanan Hong Kong yapımı 'Infernal Affairs'in (Cehennemi İşler) yeniden çekimi. Tereyağından kıl çeker ustalığında kotarılan filmin 'En İyi Uyarlama Senaryo' ödülü kazanması da şaşırtıcı değil.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|