|
|
|
|
|
|
Gülse Birsel'in Kapalıçarşı günü
Çantalar bu kadar pahalı olunca, taklitçilere rağbet artıyor. Üstelik taklit çanta işinde ülkemiz, Çin'i bile solluyor. İstanbul sosyetesinin de akın ettiği Kapalıçarşı'daki birebir taklitler görenleri hayrete düşürüyor. Öyle ki Avrupa'dan bile Kapalıçarşı'ya taklit çanta almak için gelenler var. Gülse Birsel 24 Temmuz 2005'te SABAH gazetesinde yazdığı 'Taklit Çanta Operasyonu' isimli köşe yazısında, Kapalıçarşı'da yaşadığı taklit çanta macerasını kaleme almıştı. İşte Birsel'in kaleminden Kapalıçarşı günlüğü: "Kapalıçarşı'da marka meraklısı, cimri bir kişilikle yürüyoruz. Ünlü markaların birebir kopyasını yapan çanta peşinde cimri kişilik. Önce alt kata iniyoruz. Burada kötü taklitler var. Müşteriler ön elemeden geçiriliyor ve doğru parolayı söyleyen ikinci bölmeye geçebiliyor. Tıpkı uyuşturucu konulu Güney Amerikan filmleri gibi. Arka bölüme geçince esas oğlan Carlos geliyor. 'Geçen gün Selma Hanım'la geldim. O Hermes kırmızı aldı, ben beyaz' deyince, üst kata gizli showrooma geçiyorsunuz. Tıpkısının aynısı taklit modelleri incelerken, sosyetenin hoş hanımlarından biri geliyor. Şifreli konuşuyor, sahte çanta almaya geldiğini çaktırmayacak ya ne de olsa... 'Haftaya tekneye gideceğim de, istediğim şey ne oldu?' gibi şeyler geveliyor ağzında. Birkaç ay önce davette tanışmıştım ve bana iltifatlar yağdırmıştı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|