40 yaşında da hiperaktif olabilirsiniz
Prof. Dr. Bengi Semerci ve Prof. Dr. Atilla Turgay imzasını taşıyan Bebeklikten Erişkinliğe Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu adlı kitapta, hiperaktivitenin yetişkinlerde de görülen bir sorun olduğu ve farklı çözüm yolları anlatılıyor.
Dikkatini toplayamamak, aşırı hareketlilik ve tepkisellik... Bütün bunlar basit gibi görünen, ama yaşamı zorlaştıran bir sorunun sinyalleri aslında. 'Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu', evden okula, okuldan işe, işten kazalara ve kötü alışkanlıklara uzanan bir yaşamın adı... Prof. Dr. Bengi Semerci ve Prof. Dr. Atilla Turgay, birlikte yazdıkları Bebeklikten Erişkinliğe Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu adlı kitapta, bu sorunla ilgili bilgiler veriyor. Prof. Dr. Bengi Semerci, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
- Hiperaktivite denilince, akla hemen çocuklar geliyor. Oysa siz kitabınızda bebeklikten erişkinliğe uzanan bir hiperaktivite bozukluğundan söz ediyorsunuz. Yani 40 yaşındaki biri de hiperaktif bozukluk gösterebiliyor mu? - Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu yaşam boyu süren bir sorundur. DEHB bulguları, doğumdan başlayarak yaklaşık 12 yaşa değin olan dönem içinde ortaya çıkabilir. En sık başlama yaşı 3-5 yaş arasıdır. Ailelerin çoğu, ergenlikte sorunların biteceğini umar. Oysa bulgular devam eder.
- Her yaramaz çocuk ya da her aşırı hareketli insan için, bu bozukluktan söz edilebilir mi? - Bu bozukluk, sadece hareketli olmak demek değildir. Dikkat azlığı, aşırı hareketlilik ve dürtü kontrol bozukluğu ile giden bir sorundur. Bazen hiç hareketlilik olmadan da dikkat eksikliği görülebilir. Bu nedenle her yaramaz çocuk dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ya da yaygın yanlış inanışa göre 'çok zeki' değildir. Aynen her hareketli erişkinin olmadığı gibi.
- Böyle bir durum hayatı nasıl etkiler? - Her yaşta farklı etkiler gözlenir. Okul öncesi dönemde grup faliyetlerine katılamama, arkadaş edinememe, el becerilerini geliştirememe ve aile ilişkilerinde sorun ön plandadır. Korkusuzca hareketler yapan, sık yaralanan, meraklı, inatçı bu çocukların aileleri, kendilerini çaresiz hissederler. Bakıcı bulmakta zorlanılan bu çocukların, yuvaya gittiklerinde de sorunları olur. Okulda başarısızlık, çocuk ve ailenin karşına çıkan önemli bir problemdir. Ergenlik döneminde okuldan kaçma, uzaklaştırma cezaları ve okulda başarısızlık gibi davranış bozukluklarını getirir. Araba kazaları, uyuşturucu madde kullanımı riskleri artar. Bellek sorunları unutkanlıklara, iş yaşamında çalkantılara neden olur. Çok kişi tanımasına karşın az arkadaşı olması, birebir ilişkilerde zorluk görülür. Erken yaşta ve kontrolsüz cinsel ilişki sık görülür. Daha sık evlenip boşanma, devam eden evliliklerinde ise sorunlar, sıktır.
- Hiperaktif biriyle yaşayanlar ne gibi zorluklar yaşar? - Böyle biri ile yaşamak zordur. İster aile, ister öğretmen, ister eş olsun, en önemlisi bu konuda bilgi sahibi olmaktır. Bir şey ile mücadele edebilmenin temeli, sorunu iyi tanımaktan geçer. Ailelerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı almış çocuklarının, onun hayatını zorlaştıran bir takım sorunları oduğunu görmezden gelmemesi, ancak aşırı kollayıcı da olmaması gerekir. Eşlerin de bu konuda bilgi sahibi olmaları, destek olmalarını kolaylaştıracaktır.
- Bu rahatsızlığın tedavisi var mı? - Durum fark edildiğinde, hangi yaşta olursa olsun bir uzmana gidilmelidir. Tanı konulduktan sonra tedavi edilmesi gerekir. Her yaşta tedavi edilebilir bir sorundur. Tedavisinde şu şekilde bir yol izlenir; eşlik eden belirtilerin gelişmesi engellemek, aile danışmanlığı, okul ve iş yeri danışmanlığı, bireysel danışmanlık ve ilaç tedavisi.
- Neden bu konuda bir kitap yazmaya karar verdiniz? - Uzun süredir dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan her hastadan, bu konuda yaptığım her konuşmadan sonra aynı soru geliyordu: "Şu anlattıklarınızı okuyabileceğimiz bir kitap var mı?" Sonunda anlattıklarımı bir kitapta toplamaya karar verdim. Kanada'da yaşayan Prof. Dr. Atilla Turgay da bildiklerini, deneyimlerini kendi ülkesine aktarmak istiyordu. Onunla birlikte yola çıktık. Amacımız bu konuda ailelere, öğretmenlere, büyük-küçük bu sorunla yaşayanlara bildiklerimizi aktarmaktı.
Neslihan TUNÇ
|