|
|
'1 kuruş'a ne oldu?
Şimdinin, cüzdanlarında 'dolar', 'euro' taşıyan gençleri bilmeyebilir, daha yakın zamana kadar 'lira' ve 'kuruş'un yanında bir de 'para' adında bir para birimimiz vardı. Sanıyorum asıl para birimimiz de, adıyla müsemma olarak 'para' idi. En küçüğü beyaz yüzlü '10 para'ydı. Kenarları tırtıllı, yine beyaz yüzlü '40 para', 'bir kuruş'a tekabül ediyordu. Ortası delik '1 kuruş' da vardı, ama pek hatırlamıyorum. Bütün bunlar çocukluğumda kaldı, ama gençliğimin yine ortası delik 'iki buçuk kuruş'ları bugün gibi hatırımda... Üzerinde 'iki buçuk kuruş' yazsa da halk arasında adı '100 para' idi. 50'li yılların sonlarında tedavülden kalkan '100 para'lar, bir süre evlerde, İzmirlilerin 'asfalya' dedikleri elektrik sigortası işlevini gördüler. 60'lı yıllarda şimdinin otomatik elektrik sigortaları yoktu. Cereyan fazla geldi mi sigorta atardı. Evde de bir feryat figan: "Asfalya attı!" Hemen evin beyi ya da büyük oğlu, el fenerinin ışığında sigortayı açar, üstünden altına ince bir elektrik kablosunun telini sarar, arkasına da bir '100 para' yerleştirdikten sonra, sigortayı sıkılardı. Sonraları, İzmir'de kimi eski evlerin sigortaları arasında, elektriğe destek veren nice böyle '100 para'lar bulunmuştur. Enflasyon, önce 'para'ları tedavülden kaldırdı. Önce 'beyaz' paralar piyasadan çekildi, ardından da 'sarı' 100 paralar... Bir ülkenin zenginliği, dolaşımda olan bozuk paralarının çeşitliliği ile ölçülürmüş; öyle diyor paradan anlayan ekonomistler... 70'li yılların hükümetleri de bu savı desteklercesine, enflasyonun ezdiği 'lira'ya taze bir can vermek için '1 kuruş'u tedavüle soktu. 70'li yılların başında Cumhuriyet gazetesinde çalışırken, şimdinin bankaları, bankamatik kartları nerede, kuyruğa girer, maaşlarımızı vezneden alırdık. 1971 tarihli, bir bakır '1 kuruş' o günlerden bugüne fesleğen misali masamı süslemekte... İki yıl önce de 'lira'nın sıfırları atılınca 'kuruş' yine çarşıda pazarda, halkın cebinde cüzdanında dolaşıma başladı. O 'bakır' kuruşum öksüz yetim kalmasın diye, elime geçtikçe bu sefer dünyaya yeniden 'sarışın' olarak gelen 1 kuruşları biriktirmeye başladım. Bu yazıyı yazarken saydım, 32 tane olmuşlar. Ama son günlerde 1 kuruşları ara ki, bulasın. Yer yarıldı da içine girdiler sanki... Ne mutlu günlermiş onlar; bankaya kredi borcunu ödemeye gidiyorsunuz, mesela 156 lira, 43 kuruş... 160 lira veriyorsunuz, kuruşu kuruşuna üstünü alıyorsunuz. Şimdi 1 kuruş alıp başını gidince, karşılaştığınız ilk soru: "160 lira alalım mı?" Anlamadığım, neredeyse bütün ekonomi yazarları ekonominin iyiye gittiği, bu yıl da bütçenin açık vermeyeceği, son 30 yılın en iyi dönemini yaşadığımız üzerine görüş bildiriyorlar. Ekonomi madem bu kadar iyi, kuruşlar nerede? Herhalde, şeytan aldı götürdü. Şeytanlık ya bu yazarlarda, ya da 1 kuruşun bizzat kendisi şeytan...
|