| |
Üst düzey yolsuzluk
Romanya Senatosu'nda ilginç bir oylama yapıldı: Adalet Bakanı Monica Macovei hakkında muhalefetin gensoru önergesi iktidar üyelerinin de desteğiyle ezici çoğunlukla kabul edildi. Yani, Macovei, güvensizlik beyanıyla düşürülmüş oldu. Ama teorik olarak. Çünkü Senato'daki gensoru oylamaları bağlayıcı sayılmıyor. Ancak senatörlerin oyları, "Siyasetçi sınıfının Macovei ile ilgili görüşlerini yansıttığı için" son derece anlamlı bulundu. Politikacılar, bayan Adalet Bakanı'na neden bu kadar diş biliyorlar? Anlatalım. 2004 sonunda göreve gelen Macovei, "Üst düzeydeki", yani siyasilerin karıştığı rüşvet ve yolsuzlukla mücadeleyi öncelikli hedefi yaptı. Bu amaçla yargının yetkilerini artırdı, kadrolarını genişletti, bağımsızlığını güçlendirdi. Daha sonra siyasi baskılarla kapatılmış olan eskiyeni hükümet üyeleri ve parlamenterlerle ilgili dosyaları yeniden açtırdı. Tabii çok sayıda "Güçlü" işadamının da.
Ayağına basmak Tüm bu adımları AB Komisyonu'nun tam desteğiyle atan Macovei, son bir hamle daha yaptı: Romanya'nın Brüksel'e söz verdiği, AB'nin de üyelik için koşul yaptığı Ulusal Etik Ajansı'nın kurulmasına ilişkin yasayı parlamentodan geçirdi. Ancak yasa yürürlüğe girince, kıyamet koptu. Çünkü ajansın en önemli görevi siyasilerin mal varlıklarının kaynağını araştırmak, kuşkulandığında "Nereden buldun" diye sormaktı. Buna ek olarak, parlamenterler ve bakanlara mal beyanını eşleri ve çocukları da içerecek şekilde yapmaları ve halka açmaları zorunluluğu getirilince, bardak taştı! "Yargıya ve Ulusal Etik Ajansı'na gereğinden çok yetki verildi" diye feryat eden siyasetçi sınıfı, karşı saldırıya geçti. Önce rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan eski Başbakan Adrian Nastase'nin evinde arama yapılmasına ilişkin izin talebi mecliste reddedildi. Ardından da Senato'da Adalet Bakanı Macovei ile ilgili gensoru 127 senatörden 81'inin oylarıyla kabul edildi! Gerçi Macovei "İstifa etmeyeceğim, mücadelemi sürdüreceğim" diyor ve Cumhurbaşkanı Trian Basescu da ona desteğinin tam olduğunu belirtiyor ama siyasiler "Kelle" almaya kararlı. O kadar ki, Basescu'yu yıldırmak için, cumhurbaşkanının azli koşullarını hafifletmeyi öngören anayasa değişikliğini parlamento gündemine aldırdılar. Şimdi AB çevrelerinde "Siyasi kadroları böylesine çürümüş Romanya'yı üyeliğe almakta galiba acele ettik" yorumları yapılıyor ve yeni adaylarla müzakerelerde "Ders" görülüyor.
Komisyondaki öneri Bu öyküyü anlatmamızın bir nedeni var: Her ne kadar yavaşlamış olsa da AB süreci devam ettiğine göre, konu ergeç bizim de önümüze gelecek. Elbette Türkiye bu alanda ciddi adımlar attı, atıyor. Örneğin Siyasi Etik Kurulu oluşturulmasını öngören teklif Meclis'e sunulup, Anayasa Komisyonu'na gönderildi. O da alt komisyona havale etti. Ne var ki, teklifi vermek değil, yasalaştırmak önemli. Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Burhan Kuzu "Hem acelesi olan, hem de aceleye getirilmemesi gereken bir konu" dediğine göre, teklifin bu dönem yasalaşmaması olasılığı epey yüksek. Tabii o zaman kadük olacak ve yeni Meclis'te sil baştan yapılacak. Çağrımız tüm partilere, tüm siyasilere; gelin bu teklifi de, Anayasa Komisyonu'nda 3 yılı aşkın süredir bekleyen seçim harcamalarında şeffaflık önerisini de seçimden önce yasalaştırın. Söz; AB'nin sonbaharda yayınlayacağı İlerleme Raporu'nda ve Uluslararası Saydamlık Örgütü'nün yıl sonuna doğru açıklayacağı 2007 raporunda bu sayede Türkiye'ye gelecek alkışlarda aslan payını size ayıracağız...
|