|
|
İlişkileri çoktan bitmiş uzatmaları oynuyorlar
Berlusconi karısını kızdırınca olanlar oldu. Canlı yayında bir aktrise "Seninle dünyanın her yerine gelirim," deyiverdi. Güzel eş ise köşesinde susup işi evde halletmek yerine, çok farklı bir yol seçti. Berlusconi'ye muhalefet eden bir gazeteye kocasına ithafen "Benden özür dilemelisin," başlıklı bir yazı gönderdi. Amaç? Kırılan onurunu kurtarmak. Birkaç gündür çevremde eşin intikamı konuşuluyor. Berlusconi'yi nasıl rezil ettiği, onun da bunu hak ettiği vesaire. Geyikler öyle uzadı gitti ki "Emine Erdoğan da acaba kafası kızarsa, Cumhuriyet gazetesine Başbakan Erdoğan'a hitap ettiği bir mektubu yollar mı acaba?" sorusu sorulmaya başlandı. Bütün bu yorumlara kocaman bir itirazım var. 1- Öncelikle kocam ne yapmış olursa olsun, onu cemiyet önünde rezil etmek aramızda bir şeylerin çoktan bittiğini gösterir. 2- Berlusconi ile karısı arasında ilişki zaten ayvayı yemiş. Adam sanki bilmiyor mu, başkasına yapılan bir iltifatın karısını çıldırtıp çıldırtmayacağını? 3- Güzel eş ise kocasının siyasi kariyerine kocaman bir çentik katıyor, kendince intikam alıyor. Kocasının nefret ettiği ve ona muhalefet eden bir gazeteyi kendine muhatap alıyor. Hadi bakalım, buradan yakın. Ben Berlusconi olsam karımı asla affetmem. Hani bu durum bence elmalarla armutları karıştırmaya benziyor. Ya da tartışmayı bel altına çekmeye. Kısacası ben ortada romantik ya da tutkulu aşkın hiçbir unsurunu göremiyorum. İki yetişkin Güllerin Savaşı filmindeki gibi birbirlerinin canını yakmaya yönelik her şeyi yapıyor. Sadece ilişkiyi kanatıyorlar. O iş çoktan bitmiş, kimsenin umurunda değil.
|