|
|
Dünyanın bütün kadınları Cem Yılmaz'ın emrinde
Cem Yılmaz'ın bir kadının peşinde olması kimilerini rahatsız etti. Sanki Yılmaz'ın birinin peşinde olması, karizmasını çizdirecekmiş gibi...
Önce gizemli sevgilisinin peşine düştük. Magazinci meslektaşlarımdan beni bile arayan o kadar çok oldu ki, onu ne kadar sıkıştırmışlardır tahmin bile edemiyorum. İki hafta önceki Pazartesi Sohbeti'nin konuğu Cem Yılmaz'dan bahsediyorum. Hani Cem röportajın bir yerinde "Aslına bakarsan bu aralar birinin peşindeyim ama bana yüz vermiyor," demişti ya... Ne röportajmış yani. Beni arayanlara hep aynı cevabı verdim. "Hayır kim olduğunu bilmiyorum. Üstelik inanmayacaksınız ama sormadım bile. Çünkü isteseydi söylerdi." Bazen üstelememek daha iyidir, bazen gizemli kalması hoştur. Bazen okuyucu şaka mı, gerçek mi diye düşünür gülümser. O söyleşi hoş bir tat bırakır o zaman. Magazin de böyle bir şey değil midir zaten? Amaç hoş bir gülümseme yaratmak, merakı kaşımaktır! Cem Yılmaz'ın da o kadar üstüne gittiler ki sonunda Yok şakaydı falan," gibi açıklamalar yapmak zorunda kaldı. Bir de, senin tarzın değildir böyle bir şey söylemek gibi bir yaklaşım var ki... Ben en çok ona gülüyorum. Nedir sizi rahatsız eden beyler? Cem Yılmaz gibi her şeye sahip birinin bir kadının peşinde koşması mı? Hayalleriniz mi yıkıldı? Koşar koşar, kime ne? Birinin peşinde koşunca karizma mı çiziliyor? Hepimiz koşmadık mı? Yoksa Cem Yılmaz'a yüz vermeyen kadının varlığını mı inandırıcı bulmadınız? Dünyanın bütün kadınları Cem Yılmaz'ın emrine amade olsa hayat onun için ne kadar sıkıcı olurdu, düşünsenize. O yüzden "Senin tarzın değil, üslup sana ait değil," gibi komik yorumlarda bulunmayın. Biraz ciddi olun! "Şahan Gökbakar keşke komedyen olarak kalsaydı, kendisine biraz sakin olmasını tavsiye ediyorum," diyen Yılmaz'a, Şahan Gökbakar'ın yanıtı da: "Komedyenlik kimsenin tekelinde değil." Buyurun buradan yakın. Güya Gökbakar, Cem Yılmaz'ın eleştirilerini aslında önemsememiş ama nedense konuyla ilgili tam sayfa röportaj vermiş. Üstelik Cem Yılmaz'ın durup dururken neden kendisini eleştirdiğini de anlamamış. Aslında anlaşılması gayet basitti. Hele zeki bir adama göre... Çünkü ben sordum. Şahan Gökbakar'a ilk desteği veren Cem Yılmaz'dı. TV8'deki programına katılmıştı. Bence önemli bir destekti çünkü ünlü komedyen kimsenin programına öyle çat pat gitmiyordu. Millet ölüyordu konuk olsun diye. O kalktı Şahan'ın programına gitti. En çok ona güldüğünü söyledi. Bu nedir? Kocaman bir destektir. Kendi adıma Şahan'ı o programdan sonra tanıdım ve kahkahalar atarak izlemeye başladım. Hatta birkaç kez de bu köşeye konuk ettim. Benden önce de hakkında yazanlar vardı tabii. Sonra Şahan büyük kanala geçti, daha ünlü oldu, gerisini zaten biliyorsunuz.... Ve ben kusura bakmayın ama eskisi kadar gülmez oldum. Onu benimle ve benim gibi birçok kişiyle tanıştıran Cem Yılmaz'a da "Sen ne düşünüyorsun?" diye sordum. Yani oturup da "Hadi şu Şahan'ı röportajda harcayalım," diye plan yapmadık!
*** Ben şimdi Mehmet Ali Erbil'den de cevap bekliyorum. Satır aralarını iyi okusaydı, Cem Yılmaz'ın filmini eleştiren Dorsay'a destek verdiğini fark edebilirdi. Hem sonra Savaş Ay var, onun da cevabı önemli! Polemik sürmeli! Unutmadan bir de tombul gazeteci var, Cem Yılmaz'ın gıcık kaptığı! Acaba o gizemli gazeteci kim? Şaka bir yana, bir kadının peşinden koşma esprisi ve Şahan'ın ciddi cevapları hakkında, bir sonraki Cem Yılmaz gösterisinde bir bölüm olmalı! Çünkü o kadar komik ki!
|