Anavatan lideri Mumcu'nun, Başbakan Erdoğan'ın Rixos'ta tatil yaptığı sırada gerçekleştirilen Larapark ihalesi ile ilgili, "Bu iş şaibeli, Yüce Divan'lık" açıklamasına Tamince'den sert karşılık geldi.
Turizm sektörünün tartışmalı isimlerinden Rixos'un patronu Fettah Tamince, Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu'ya ateş püskürdü. Mumcu'nun, Larapark ihalesi sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Rixos Oteli'nde kaldığını işaret ederek, "Bu ihalede şaibe var, bu iş Başbakan'ı Yüce Divan'a götürür" sözlerinin ardından basın ile biraraya gelen Fettah Tamince, "Sayın Erkan Mumcu Turizm Bakanı iken Antalya'da bir golf sahası için ihaleye çıkıldı. O gün kendisi bizim otelimizde kalıyordu. 24 milyon 500 bin YTL ile o günde en yüksek parayı verdik ve ihale bizde kaldı. Sayın Başbakan'ın bizim tesisimizde kalması ihalede avantaj getiriyorsa o zaman Erkan Bey bize ne vermiş sormak lazım" dedi. Limak Grubu'na verilen 3 bin 500 dönümlük Larapark ihalesinin iptal edilmesinin ardından ikinci ihaleye son anda katılan ve projeyi üstlenen Fettah Tamince, aynı günlerde Başbakan Erdoğan'ın otellerinden birinde tatil yapmasının, 'şeffaflığın bir göstergesi olduğunu' savundu. Cirosu, yatırımları, finansman kaynakları ile ilgili soruları yanıtsız bırakarak "Birgün borsaya açılırsak açıklarız" diyen ve kendisini 'Ulubatlı Hasan'a benzeten Tamince'nin açıklamaları şöyle:
*
MUMCU DA TESİSİMDEYDİ: Birileri 'temalı parkı Fettah düşündüyse demek ki yanlış var' diyor. Bir siyasi parti lideri, çok değer verdiğim, geçmişte Turizm Bakanlığı yapmış biri çıkıyor diyor ki, 'Larapark ihalesinde şaibe var. Çünkü o dönemde Başbakan Rixos'ta tatil yapıyordu.' Bu ülkede bu arsaların para ile satılmasına en büyük destek verenlerden biri benim. Bunu en iyi bilen siyasilerden biri de bu sözleri söyleyen Erkan Mumcu. 'Hasan değil, basan alır' sözünü destekleyenlerden biriyim. Erkan Bey, Antalya'da golf sahası için ihaleye çıktığında en büyük parayı verip yeri alan da benim. O dönemde de Erkan Bey ile arkadaşlığım vardı ve kendisini benim tesislerimde kalıyordu. Şimdi oturup düşünüyorum, biz Erkan Bey ile acaba kapalı kapılar arkasında birşey mi yaptık? * BAYKAL DA KONYA Rİ- XOS'TA KALDI: Konya'da da Rixos var. Başbakan Erdoğan da CHP Lideri Deniz Baykal da parasını verdi orada kaldı. Neden çünkü Konya'nın en iyi tesisi. Başbakan'ın benim tesisimde kalması ile ihalenin bir ilgisi olmadığını eli vicdanında olan herkes biliyor. Ben bir Başbakan'a böyle bir öneride bulunma cüretini ve edepsizliğini kendimde görmüyorum. Üstelik Başbakan'ın tatil programını da ben yapmıyorum ki!
* BAŞBAKAN'LA GÖRÜŞMENİN NESİ YANLIŞ: Ben hangi ülkede yatırım yapıyorsam o ülkenin Başbakan'ı ile de bakanı ile de tabii ki sıkıntım olduğunda görüşeceğim. İşadamları olmadan büyüyen ülke yoktur. Yarın Deniz Baykal Başbakan olursa ben yine onunla görüşmeyi de zorlarım. Bu ülkenin bir vatandaşıyım sorunum olursa tabii ki Başbakan'a, bakana gideceğim.
* VATANSEVERLİK KİLO İLE MİÖLÇÜLÜYOR : Vatanseverlik kilo ile ölçülebiliyorsa ölçtürelim. Siyasiler daha fazla seviyor, işadamı kenardan seviyor diye bir şey yok. Benim cep telefonuma her gün onlarca mesaj geliyor, 'Ücretsiz izne çıkarıldık, çocuğumuz hasta' diye. 'Bir ay önce 4 bin kişi çalıştırırken, bunu 2-3 bine indirdim, rahat uyuyorum' diyen bir insan yoktur.
* ÇALAN, ÇARPAN VARSA İPE GÖTÜRÜLSÜN: Bir siyasi parti lideri 'ihalede şaibe var' diyorsa, mahkeme bunu dikkate almalı. Ben diyorum ki ihalede şaibe yok. Bunu diyen siyasi parti lideri de benim tesisimde kaldı ihale yaptı. Bir yıl önce kendisi için doğru olan bir şey bir yıl sonra nasıl memleket aleyhine Yüce Divan'a götürülecek bir konu olur? Çalan varsa ipe götürülsün.
* DAHA İYİ YAPACAĞIM DİYENE ARAZİYİ VEREYİM: Turizm Bakanlığı'nın Lara ile ilgili açtığı ihale dokuz bilinmeyenli denklem gibi. Koruma kurulları var, yüzde 2 imar izni var, 340 milyon dolarlık yatırım ve 3 yılda bitirme şartları var. Danıştay'ı, sivil toplum örgütleri, Anayasa Mahkemesi süreci yaşanıyor. Bunlara rağmen biri çıkıyor bir önceki fiyata göre iki kat fazla teklif veriyor. Televizyonlar önünde yarışacağım, bu arsayı alıp Türkiye'ye bir ürün kazandıracağım, Ulubatlı Hasan olacağım diyor. Biri çıkıp ben daha iyisini yapacağım diyorsa, buyursun araziyi vereyim.
* HERKESİN BİR DAYANMA NOKTASI VAR: Sizin siyasi rekabetiniz sizi ilgilendirir, bir işadamının namusuna dokunamazsınız. En iyi ihtimalle Mumcu bana ahlaksız diyor. İhale günü Başbakan'ın otelimizde kalması şeffaflığın bir göstergesidir. Ne Başbakan'ın ne de benim böyle bir şeye ihtiyacımız var. Ben de diyorum ki; gelin muhalefet, işadamı, basın, ne kadar taraf varsa oturup bir çözümler listesi oluşturalım. Eğer 18 saat çalışmak gerekiyorsa ben çalışayım, daha iyi ürün geliştirmek gerekiyorsa geliştireyim. Benim tesislerimin aldığı ödüller, satış fiyatları ortada. Bu kadar turizm yatırımına rağmen bir kuruş bedava tahsis almadığım da ortada.Ama herkesin bir dayanma noktası var.