|
|
Kulaklara hitap etmek değil ruhlara hitap etmek lazım
* Günümüzde; temsilcisi olduğunuz sanatın ticari yapısı, sanatsal yapısından ön planda. İnce ruhlu olmak para etmiyor. Bu duruma karşı duracak kadar güçlü bir silah geliştirdiniz mi? Her dönem buz üzerine yazı yazarak kolay yoldan para kazanmak isteyen çok kişi oldu. Kimse isimlerini bile hatırlamıyor. Bugün hala zevkle dinlediğimiz sanatçıların ortak özelliği nedir? Örneğin; Nilüfer, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, İlhan İrem'in.. Hepsi de yazılarını kayaların üstüne yazdılar. Savaşmaktan kaçmadılar. Üç nesil bu sanatçıların hayranı oldu. Bu dünyadaki yaşamlarından sonra bile yeni hayran kitleleri kazanacaklar. Benim başka bir silah geliştirmeme gerek yok. Ayrıca 'Savaşlarda savaşanlardan çok kaçanlar ölür' felsefesine inanırım.
*
Ne var ki ticari kaygılar artık daha çok.. Her dönemde ticari kaygı vardı. Yukarıda ismini saydığım sanatçıların benim yaşlarında olduğu dönemlerde belki daha çok ticari kaygılar söz konusuydu. Özellikle; bizim işimizde belli bir an için kulaklara hitap etmek yanlıştır, ruhlarına hitap etmek doğrudur. İşte bu doğru ve yanlış asla göreceli olamaz.
* Yapımcılarınız sizinle aynı görüşte mi? İzmir'de kendi kendimin patronuydum. İstanbul'a geldikten sonra patronum artık kendim değildim, başkaları oldu. Sözleşmelere imza attım. Bu sözleşmeler hem yapımcımın ticari gelirini hem de benim felsefemi yansıtan maddeler içerdi. Aklı selim insanlar olarak iki tarafı da mutlu edecek sözleşmeler imzaladık.
|