|
|
Aşkım gayya kuyusu zevk ala ala düşersin!
Yeni albümü 'Ben Ateş Ben Su'da hayat ve aşk üzerine mesajlar veren Burcu Güneş, kendi aşk hayatına ilişkin çarpıcı konuştu: İstanbul'da çok cesur erkek görmedim. Benim aşkım gayya kuyusu. Cesareti olan varsa gelsin.
Bir kadın, hayranı olduğu erkek sanatçı için üstünü başını parçalayabiliyor. Peki bir erkek, hiç hayranı olduğu bir kadın sanatçı için üstünü başını parçalıyor mu?
Şarkıcı Burcu Güneş, yeni albümü 'Ben Ateş Ben Su'yu çıkardı. Güneş bu albümde; hayata ve aşka yönelik birçok mesaj veriyor. Mesajlar, oldukça derin anlamlar içeriyor. Sanatçı, hayatı 'Ağlamak da gülmek gibi/Ağlamalı istediğin kadar/Gülmeli hiç korkmadan/Bağlıyım bağlı, bir ipin içindeki düğümler gibi' diye tanımlıyor. Peki ya aşkı? Güneş onu da halk arasında 'cehennemde bir kuyu' olarak bilinen gayya kuyusuna benzetiyor. 'Aşkım gayya kuyusu ama zevk ala ala düşersin içine' diyen Güneş'in 'Ben Ateş Ben Su' adlı albümündeki şarkılar acılardan, ihanetlerden, terk edilmelerden kısacası umutsuzluktan söz etmiyor. Bu albüm; bütün bu olumsuzlukların neden var olduğundan söz ediyor. Sonuç olarak 'Ben Ateş Ben Su' hayatın gerçek anlamıyla ilgili felsefik bir albüm olma özelliği taşıyor. Güneş'le yaşam, aşk ve yeni albümü üzerine konuştuk.
*
Yeni albümünüzün adı hiçbir şarkınızın adını taşımıyor. Birbirine zıt iki kavramı, albümüze isim yapma nedeniniz neydi? Ben Ateş Ben Su, benim hayat görüşümü dile getiriyor. Ben yaşamın bu zıtlıklar üzerine kurulu olduğuna inanıyorum. Tıpkı yaşam ile ölüm, iyi ile kötü gibi, sevgi ile nefret gibi... Birbirine zıt olan unsurlardan birini çıkarın, geriye ne kalır? Ne denge kalır ne de hayat. Ben tam olarak şöyle yaklaşıyorum; ölüm olmasaydı yaşamın, kötü olmasaydı iyinin kıymetini nasıl bilebilirdik? Yaşama amacımız ne olurdu? Sonuçta; bir doğruyu belirlemenin yolu önce onun karşıtını belirlemektir.
BEN GÜÇLÜ VE CESURUM
* İyi ile kötünün size özel bir tanımı var mı? Birçok unsurun iyi veya kötü olduğu görecelidir. İnsanların yaşam tarzları kimine göre iyidir, kimine göre kötü... Ne var ki; bazı unsurlar asla göreceli değildir. Sevgi veya nefret herkes için aynı anlamı taşır. Sevginin iyi, nefretin ise kötü bir duygu olduğu hiç kimse için göreceli olamaz.
* Sizin yaşlarınızdaki şarkıcılar genellikle 'Piyasa şarkısı' söyleyerek, birbirlerine laf atarak varolma savaşı veriyor. Sizin savaşınız biraz meydan savaşına benziyor. Çok mu güçlüsünüz yoksa çok mu cesaretli? Buz üzerine iki dakikada yazı yazacağıma, bir kayanın üzerine iki ayda yazarım. Özellikle küresel ısınma tehlikesinin gündemde olduğu bugünlerde buzun ne kadar bir bütün olarak kalacağı belli değil (Gülüyor). Aslında özellikle sanatta küresel ısınma her zaman yaşanıyor. Buz üzerine yazı yazanların esamesi bile okunmuyor. Kayanın üzerine yazı yazanlara bir bakın. Hepsi nasıl da yazdıklarının yıllarca başkaları tarafından okunduğunu keyifle izliyor. Gerilla taktiğiyle savaşan bir komutanın adını kim biliyor? Oysa meydan savaşının komutanları için herkes 'hayır duası' ediyor. Bilmek ve öğrenme yetisine sahip olmak güçtür. Güçlü olan insan da cesaretli olur. Ben hem güçlüyüm hem de cesaretli...
* Başarıya giden yolda her yol mubah değil yani.. Başarıya ulaşmak için her yolu mubah görenler asla mutlak başarıya ulaşamazlar. Belli kaleleri bir süre ellerine geçirebilirler ama sonra o kaleler başlarına yıkılır, altında kalarak feci şekilde can verirler.
KADINLAR DAHA HAYRAN
* Erkek şarkıcıların albümleri, kadın şarkıcıların albümlerinden daha çok satıyor. Siz bunun nedenini neye bağlıyorsunuz? Kadınlar doğaları gereği erkek sanatçılara, erkekler ise yine doğaları gereği kadın sanatçılara hayal dünyalarında daha çok yer verirler. Erkeklerin hayata tutunmak için daha fazla uğraşları olduğu için hayal dünyaları kadınlara oranla daha sınırlıdır. Bir kadın, hayranı olduğu erkek sanatçı için üstünü başını parçalayabiliyor. Peki bir erkek, hiç hayranı olduğu bir kadın sanatçı için üstünü başını parçalıyor mu? Doğal olarak bu durum albüm satışlarına etki ediyor. Bu nedenle erkek sanatçıların albümleri kadın sanatçıların albümlerinden daha çok satıyor.
* Kariyer ile aşk da birbirlerine zıt iki unsur... Siz bu konuda denge kurabiliyor musunuz? Kariyer uğruna aşkı göz ardı ettiğim zamanlar oldu. Beceremediğimden değil... Karşımdaki erkeğin benim aşkıma cesareti olması gerekiyor. İstanbul'da çok cesur bir erkek göremedim. Benim aşkım gayya kuyusu; cesareti olan gelir! Kadınların erkeklerden yana en önemli derdi, günlük yaşamda bile erkeklerle kendileri arasında bir bağ kuramamak. Ben de erkeklerin kadınlarla bağ kuramadığını düşünen kadınlardan biriyim. İki hafta her şey çok güzel yaşanıyor sonra birden değişiyor. Erkekler güçlü kadın istemiyor, güçlü kadından korkuyorlar. Ayrıca erkekler kimi zaman aşk olmadan sevişildiğinin de farkında değiller. Aslında kadınla erkek birbirlerine zıt özelliklere sahip... Ne var ki, bu zıtlıktan çok güzel bir varlık oluşturuyorlar; çocuk. İşte yaşam budur.
MEHMET ÇALIŞKAN MAGAZİN
|