|
|
Telefon rehberinden silinen numaralar
Cenazesinin kalktığı gün 'depremi en iyi anlatan' adam olarak ünlenen Aykut Barka'nın numarasını cep telefonumdan silmiştim. Bunu kaynak-gazeteci ilişkisi bittiği için değil; aradığım ve gördüğüm, her zaman insanlığına hayran olduğum birini kaybettiğim için yapmıştım. Aksi takdirde Aykut Barka adını rehberde gördükçe üzülecektim. Bu yazı Hrant'ın ölümünden yaklaşık 12 saat sonra yazılıyor. Saat gecenin 3'ü oldu, yorgunluktan geberiyorum ama damla uykum yok. Telefondaki 'Agos, Hrant' kaydını ne yapmam gerektiğine karar vermedikçe uyuyabileceğimi de sanmıyorum. Önümdeki telefon 'Agos Hrant' kaydını taşıdığım ya 5 ya da 6'ncı telefon. Demek on yılda 5 ya da 6 telefon değiştirmişim. Beynim Hrant'ın öldürüldüğünü unutmak ister gibi, aklıma başka fikirler sokuyor: "Çok mu müsrifim ne?" Hrant'ı en çok Radyo Foreks'teki canlı yayınlar için aramıştık. O zaman ne dediğinden çok, 'soykırım' iddialarıyla ilgili konuşan biri olması önemliydi. Dediklerindeki farklılık, zaman içerisinde ortaya çıktı. Hrant, o zaman daha da değerli oldu. Her gün ya da her hafta arayıp konuştuğum biri değildi ama doğru bir bilgi ya da analize ihtiyaç duyduğumda hep ulaşabileceğimi bilmenin rahatlığını yaşardım. Saat 4'ü geçti, yarın da zor bir gün olacak, karar veremedim ama artık yatmalıyım... Cumartesi... Nasıl oldu bilmiyorum ama kafamdaki sorunun yanıtını bularak uyandım. O telefon numarası silinecekti ama öncesinde yapmam gereken bir şey vardı. Hrant son yazısında 'Ruh halimin güvercin tedirginliği' demişti. Yenicamii avlusundaki güvercinlere yem atarak uğurladım Hrant'ı. Serpilen son avuç yemle birlikte kayıt silindi. Gazetenin kapısından girerken babam aradı "Başsağlığı için Jeny'yi aradın mı?" diye sordu. Jeny, Ani, Vartuhi, Aren... Hepsinin numaraları telefonumda kayıtlı ama aramayacağım. Ölen öteki değil bizden biri. Üstelik mesleği gazeteci, yani arayacaklarsa onlar beni arasınlar. Bu sadece bazılarımızın değil hepimizin acısı. Bunu anlamazsak o zaman Hrant boşuna yaşamış, boşuna ölmüş olur.
|