Artık sözü bırakın eylem yapın!
Yarın kupa maçı ardından Süper Lig'in ikinci devresi.. Görünen o ki, Trabzonspor devre arasında yaptığı transferlerle kadrosunu güçlendirerek ikinci yarıya giriyor! Kadrodan Marcelinho ile Szymkowiak gitti, eski oyuncularından Erdinç ile G.Birliği'nden Ayman ve Risp geldi. Yazık! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Düşünelim, Trabzonspor ilk yarıda bir çok maçta orta alanı organize edecek ve maçın kaderini değiştirebilecek oyuncu sıkıntısı çekti. Üstelik kadrosunda Marcelinho ve Szymkowiak gibi bu işi yapabilecek oyuncular vardı. Şu an bu oyuncular da yok. Bu durumda orta saha organizasyonunu yapabilecek oyuncuların transfer edilmesi beklenirken bir stoper ve bir ön libero Trabzonspor'a katılıyor. Bu şunu gösteriyor ki, Ziya Doğan'ın futbol felsefesinde estetiğe yer yok. Oluşturduğu takımın seyirciye keyif verme noktasında hiçbir amacı bulunmuyor. Aslında buna ne kadar felsefe denilebilir tartışılır da özü ve özeti şu; topu kazan ardı sıra ileriye vur yani şişir. Bu durumda Trabzonspor'un maçları lehine çevirebilmesi Gökdeniz ve Yattara gibi kişisel becerisi olan oyuncuların gösterecekleri performansa kalıyor ki, bu da her maçta başarılı sonuçların alınabilmesini olanaklı kılmıyor.
SAİDOĞLU NELER DEMİŞTİ? İşin gerçeği ikinci yarıda da Trabzonspor camiasını çok zor günlerin beklediğini söyleyebiliriz. Yönetim ise sadece günlük söylemlerle işi idare etmeye çalışıyor. Haşim Sayidoğlu açıklamalarında başarısızlığın en önemli sebebinin Trabzonspor lobisinin kendi içinde parçalanmış olduğunu, gruplaşmaların bulunduğunu, sosyal, sportif ve ekonomik sebeplerin varlığını ve herşeyden önemlisi İstanbul'u taklit eden yanlış transfer politikaları olarak görüyor. Peki Sayın Sayidoğlu'na sormak lazım, yönetime geldiğinizden bugüne kadar bu durumu düzeltmek için neler yaptınız? Bugün Trabzonspor'un düştüğü duruma bakacak olursak, göreve başladığınız zamanla bugün arasında çok büyük farklılıkların olduğunu görüyoruz. Onun için sözü bırakın eylem yapın.
|